Kişniş vesaire x Local Makers birlikteliğiyle hazırladığımız Galata Rehberimiz hazır! Yüzyıllardır bir ticaret merkezi olan Galata, aynı zamanda farklı kültürlerin ve halkların mutfaklarına da ev sahipliği yapan zengin bir yerleşim yeri.
Bizanslıların Haliç’in öte yanında kaldığı için “karşı kıyı” anlamına gelen Pera adını verdikleri Galata bölgesi, kulesiyle ve surlarıyla 1200’lü yıllardan beri önemli bir tarihi mekan oldu.
Cenevizli tüccarların yerleşerek yönettiği Galata, Osmanlıların İstanbul’u fethetmesiyle büyümeye devam etti ve içinde Müslümanların, Rumların ve Ermenilerin yaşadığı bir mahalle haline geldi.
19. yüzyıldan itibaren elçiliklerin, yabancı bankerlerin, bankaların yerleştiği Galata, gayrimüslimlerin ve Levantenlerin ağırlığını oluşturduğu bir merkez oldu.
Günümüzde bu tarihin geride bıraktığı binalar müze, restoran ve kafe olarak kullanılıyor. Hem turistler hem de İstanbullular için bu bölge şehrin en keyifli yerlerinden biri olabilir.
Bu listede sevdiğimiz iyi lezzet duraklarını, Galata ile özdeşleşmiş mekanları bulabilirsiniz:
Restoranlar:
Barlar ve teraslar:
Meyhane-Ocakbaşı:
Pizza & Sokak Lezzetleri:
Kahve-Kahvaltı & Tatlı:
Restoranları ziyaret etmeden önce, mevsimsel değişiklikler ve güncel işletme saatleri göz önünde bulundurularak rezervasyon yapılması önerilir.
Tarihi ve Kültürel Yerler:
Dini Yapılar
Pasajlar
Dükkanlar
Pera’da en sevdiğimiz mutfaklardan biri: Yeni Lokanta
İstiklal Caddesi’ni Tophane’ye bağlayan Kumbaracı Yokuşunun hemen başında sizi sade dekorasyonuyla karşılayan Yeni Lokanta, Pera’nın önemli mekanlarından. Pazar hariç her gün öğle ve akşam servisiyle hizmet veriyorlar.
Yeni Lokanta’nı ardındaki yaratıcı şef Civan Er’in mutfağı sadece Beyoğlu ile kısıtlı değil, 2019’da açtığı Yeni Soho ile kendi yorumladığı Türk lezzetlerini Londra’ya da taşımış olmasından gurur duyuyor ve severek işlerini takip ediyoruz.
Pera’da bizi etkileyen sayılı şef restoranı var, Yeni Lokanta da bu anlamda en sevdiklerimizden. Özellikle gündüz servisinde daha sakin bir vakitte uğramayı, asla doyamadığımız yanık yoğurtlu mantıları ve kokteyllerinden Fuki ile keyifli bir öğlen yemeği deneyimlemeyi seviyoruz.
Mevsimselliğe, yerele ve malzemeye kıymet veren bu mutfakta artık klasikleşen tabaklardan mantı dışındaki favori tabaklarımız: Yeşil elma salatası, “İzmir keçi tulumu, macahel kestane balı, pazı, Kastamonu pastırma” & “kitel, antep kuru patlıcan, kestane mantarı, yogurt”
Yeni Lokanta’da dilerseniz 7 ya da 9 tabaktan oluşan tadım menüsünü deneyimleyebilirsiniz. Güncel menüleri web sitelerinde de mevcut. Dilerseniz à la carte menülerinden de seçim yapabilirsiniz.
Galatasaray’dan Şişhane’ye doğru İstiklal Caddesi’nin arkasında kalan bu bölgede çok sevdiğimiz bolca mekan var, rehberimizi tamamlamadan Asmalı’da en sevdiğimiz 9 mekanı anlattığımız ufak bir liste hazırlamak istedik.
Glouton: Uzun süredir Mabou ile bildiğimiz Şef Cem Ekşi’nin bu bölgedeki yeni mekanlarından biri, menüde deniz mahsüllerinin yoğun olduğu ve ‘Parisian Nights, Italian Lifestyle, Levantine Tastes’ mottolarının hakkını veren bir mekan. Menüsü yakın zamanda yenilendi.
Bordel: Glouton’un hemen diğer köşesinde ise Cem Ekşi’nin bir diğer mekanı: Sosisliler, falafeller, berlinerler, iş çıkışı ayak üstü lezzetlerini ve gece atıştırmalıklarını aperol bira ile eşleştirmek için müthiş bir mekan.
Sofyalı 9: (Kapandı) Asmalı’da dantel perdelerinin bizi zamanda geri götürdüğü o restoran. Klasik bir Türk mutfağı için mahalledeki favorimiz, Michelin rehberinde de yer aldı.
Aheste: Burası uzun süredir Pera’da olan bir işletme, zamanla bir değişim de geçirdi. Her zaman sevdiğimiz ve Pera ile özdeşleştirdiğimiz mekanlardan. İkonik Adahan otelinin hemen köşesinde bulunuyor. Michelin rehberinde yer aldı.
Comedus: Adahan’ın içerisindeki mekanlar kalbimizi çalmış olacak ki bu listede 3 farklı mekan ile bizimle. Comedus ise sokakla iç içe küçük bir şarap barı. Şarap&peynir sizinde tutkunuzsa Pera’nın en güzel caddesinde sizi bekliyor.
Beatrice: Burası listede en yeni tanıştığımız mekan, Adahan’ın çatı katında yenilenen restoran. Günbatımı ve sonrası için müzik eşliğinde kokteyl/atıştırmalıklar için uğramayı en sevdiğimiz mekanlardan biri oldu.
Ozzie’s Kokoreç: (Dolapdere’ye geri taşındı.) Asmalı’da sevdiğimiz bir diğer sokak lezzeti de buranın kokoreçleri. Hikayesi Dolapdere’de küçücük bir mekan ile başlayan Ozzie’s bir süredir Asmalı’da. Kokoreç, uykuluk ve sosisi çok seviliyor.
Asmalı Cavit: Bir Asmalı klasiği. Pasaja atılan masalarını da üst kattaki samimi ortamını da çok seviyoruz. Mezeleri, sıcak otu, lakerdası en az atmosferi kadar etkileyici.
Taproom: Listenin en yeni mekanlarından biri de Asmalı’nın belki de en hareketli dönemlerini yaşatan Babylon’un olduğu yerde yıllar sonra açılan bir kraft bira mekanı.
Konu Galata olunca manzara noktalarından bahsetmeden olmaz. İstanbul’un en etkileyici bölgelerinden biri olan Pera’da tarihi binaların bulunduğu dar sokaklarında dolaşmak bu şehirde hissettiğimiz en güzel duygulardan biri.
Adeta bir flaneur gibi geçirilen bir günün sonunda güneş batırmak ve keyif yapmak için önereceğimiz bolca teras olacak bu hafta. İlki 120 yıllık tarihe sahip bir binanın çatı katında bulunan @simoneistanbul, 25 odalı bir butik otel olan Ruz Hotel’in çatı katındaki bu keyifli mekan, sizi asansörden çıkar çıkmaz hareketli bir bar ve arkasında da panaromik bir İstanbul manzarasıyla karşılıyor.
Simone’nin menüsü paylaşımlıklar ve ana yemeklerden oluşuyor. Paylaşımlıklarda salatalar, humus, arancini, trüflü burrata, sotelenmiş kalamar gibi lezzetler var. Arancini ve burrata deneyip çok sevdik.
Ana yemeklerde ise kaya levreği, dana yanak, mantı, ravioli ve organik köy tavuğu gibi seçenekler var. Küçük bir menüleri olsa da vegan/vejetaryan seçenekler de mevcut.
Ana yemeklerden favorimiz de kızarmış adaçayı, yabani mantar & balkabaklı erzincan tulumlu ravioli olmuştu.
Kokteyllerden ise favorilerimiz beyaz çay ve şeftali ile hazırladıkları ‘Cabron’ ve yeşil erik & kuzu kulağı birlikteliğinden doğan ‘Verde’.