İskandinav ülkelerinin en güzel başkentlerinden biri olan ve hakkında “Venice of the North” gibi iddialı güzellemeler yapılan Stockholm ile devam ediyoruz.
Stockholm, 14 ada üzerine kurulmuş ve adaların birbirine köprülerle bağlandığı romantik bir şehir.
En eski ve tarihi bölgesi merkezdeki küçük ada, Gamla Stan. Stockholm aynı zamanda Nobel Ödüllerinin de ev sahibi. Nobel Müzesinin de bulunduğu Gamla Stan, dar sokakları, tarihi yapıları, küçük meydanları, kraliyet yapıları ile şehrin en turistik bölgesi.
Bu rehberde Gamla Stan dışında Östermalm, Norrmalm, Södermalm bölgelerini, Kungsholmen, Skeppsholmen, Djurgården gibi adalarını dolaşacağız.
Uyarı: Stockholm özellikle güneşli günlerine denk gelirseniz size dünyanın en güzel şehri izlenimi yaratabilir. Şehrin büyük bir bölümünü parklar, ormanlık alanlar kaplıyor, en güzel tarafı da bu. Hem doğal hem kültürel zenginliklerini deneyimleyip, iyi lezzet duraklarını keşfedeceğimiz bir yolculuğa çıkıyoruz.
Kış sezonunda gelmiş olsak da bizi oldukça yumuşak bir hava karşıladı, hem biraz şanslıydık hem de Kuzey ülkelerinin soğuğunun biraz abartıldığını düşünüyoruz. İzlanda, Norveç, İsveç ve Danimarka’yı farklı sezonlarda ziyaret etmiş biri olarak çok da korkulacak bir soğuk olmadığını söyleyebilirim.
Ama tabii ki şehri gezmek için güzel havalar en ideali, özellikle bahar aylarında sokaklarındaki ağaçlar çiçeklendiğinde ve yaz boyunca çok keyifli oluyor Stockholm.
Biz bu seyahatimizde Södermalm’de bir ev kiraladık. Avrupa şehirlerine kıyasla genel olarak fiyatlar biraz yukarıda. İsveç ile ilgili en büyük önyargılardan biri de pahalı bir ülke olması. Evet, belli açılardan pahalı kalıyor. Ama yeme içme mekanları f/p açısından İstanbul’dan daha tatmin ediciydi bizim için. Bu konuyu detaylıca inceleriz ancak örnek vermek gerekirse dünya sıralamasına girmiş iyi bir kokteyl barda 150kr’a kokteyl içebilir, Michelin tavsiye listesinde yer almış restoranlarda 500kr karşılığında set menü alabilirsiniz. Bütçenize göre tercihler yapabileceğiniz bir rota.
Gelelim bu şehirdeki favorilerimize!
Restoranlar:
– Coco&Carmen
– Matbaren
– Brutalisten
– Triton
– Bar Agrikultur
– Nytorget 6🇸🇪
– Lisa Elmqvist in Saluhall🇸🇪
– Pelikan 🇸🇪
– Rosendals Tradgard
– Brasserie Astoria
Bar:
– Röda Huset✨
– Schmaltz Bar🥪
– TEDDYS🥪
– Lucy’s Flower Shop🌸🍸
– Hernö Gin Bar
– Mikkeller Bar🍻
Street Food:
– Brunos Korvbar 🌭
– Flippin’ Burgers 🍔
– Falloumi 🌯
– Çok Döner 🌯
Pizza:
– Deglabbet
– 800 Grader Pizza🍕
– Omnipollos hatt 🍻
Fırın/Tatlı:
– Socker Sucker✨
– Krümel Cookies🍪
– Stora Bageriet 🥐
– Lillebrors Bageri
– Svedjan Bageri
Kahvaltı/Kahve:
– Pom & Flora🫐
– Komet Cafe🍵
– Greasy Spoon🍳
– A la lo 🌱
– Cafe Pascal☕️
– Drop Coffee☕️
– Gast Cafe 🥞
Tarihi ada: Gamla Stan, Norrmalm, Östermalm, Södermalm, Djurgården ve Skeppsholmen başlıca gezilecek bölgeler. Özellikle son iki ada müzelerin yoğun olduğu bölgeler. Sanat ve tasarım alanında gelişmiş bir şehir olan Stockholm aynı zamanda pek çok etkileyici müzeye sahip.
Stockholm’de gezilecek yerlerin başında dünyanın en uzun sanat galerisi olarak gösterilen metro istasyonları geliyor, sanatçılarla tasarladıkları farklı metro istasyonlarını görmeyi unutmayın. Riddarholmen Kilisesi, etkileyici mimariye sahip yapılardan Dramaten, Stadshuset ve Stadsbiblioteket de görülecek yerler olarak listenizde olsun.
Biz önceki ziyaretlerimizde daha yoğun gezdiğimiz için bu sefer müzelere çok odaklanmadık, ancak ilk defa gidecek olanların araştırması iyi olur. Vasa Museum, Moderna Museet, Fotografiska, Skansen, ABBA Museum, Nordiska Museet, Nobel Prize Museum, Historiska Museet bizim son ve önceki seyahatlerde ziyaret ettiğimiz müzeler.
Bir iki müze gezeceğim diyorsanız tercihlerinizi ilgi alanınıza göre yukarıdakilerden yana kullanabilirsiniz. Bizce Vasa Museum ve Fotografiska kaçırılmamalı. Moderna Museet’in de Cuma akşamları 2 saat boyunca ücretsiz olduğunu ve Fotografiska gibi müzeler için online alınan biletlerin genelde daha avantajlı olduğunu hatırlatalım.
Stockholm’de ücretsiz müzeler:
– The City Museum
– The National Sports Museum
– Accelerator
– The Living History Forum
– Liljevalchs Pazartesi günleri ziyaretler ücretsiz.
– Moderna Museet Cuma günleri 18.00 – 20.00 arası ücretsiz.
İlk defa gelecekler için Stockholm Pass almak mantıklı olabilir, web sitelerinden dahil olan müze ve etkinlik listelerine bakıp ilginizi çekiyor ve seyahatiniz süresince en azından bir kısmını gezebilecekseniz alabilirsiniz. Stockholm Pass’e toplu taşıma dahil değil. 1 Day Pass 869kr – 3 Day Pass 1419kr şeklinde artarak gidiyor.
Stockholm Pass ile gezebileceğiniz yerlerin bazıları:
* Vasa Museum
* Royal Palace
* The Viking Museum
* SpritMuseum
* Nobel Prize Museum
* Skansen open-air museum
* Nordic Museum
* Storkyrkan Cathedral
* Tekniska, the National Museum of Science and Technology
* Fotografiska
* Artipelag Art Gallery
→ Pom&Flora: Södermalm ve Odengatan şubelerini denedik. Bir şubeleri daha var. Bizce Stockholm’de kahvaltı için en ideal mekan. Herkese uygun seçenekler var. Sağlıklı kaseler, tatlılar, yumurtalı seçenekler. Malzeme kalitesi üst düzey.
→ Greasy Spoon: Eski favorilerimizden biri, Södermalm dışında 2 şubeleri daha var. Daha ‘American Diner’ kahvaltı hissi var ama tabii ki saha kaliteli ve özgün. Pancake, Bacon&Egg Flatbread, Benedictler var menüsünde. Brisket ile hazırladıkları Birria Cheese Toastie çok başarılı.
→ Komet Stockholm: Hem fırın hem kahvaltı mekanı burası. Semlaları, kruvasanları zaten başarılı. Hafta içi 7-17 Hafta sonu 8-17 çalışıyorlar. Tek şubeleri var: Kungsholmsgatan 10
→ Gast Cafe: Burası oldukça merkezi Rådmansgatan’da bulunan bir kafe. Fırın ürünleri dışında avokado tost ya da pancake gibi klasik kahvaltı ürünleri için gelebilirsiniz. Hafta içi 7.30-17 Hafta sonu 9-17 saatleri arasında açık. Stockholm’de kahvaltı için gidebileceğiniz mekanlar oldukça erken açılıyor, uçağınız erken bile olsa bir yer bulabilirsiniz.
→ À la Lo: Burası ise yemeklerden içeceklere tüm ürünlerin bitki temelli olduğu bir kafe. Vegan olmanıza gerek yok gelmek için, denediğimiz kase ve açık tostlar lezzetliydi. Odengatan yakınlarında.
→ Astoria: Östermalm bölgesinde alışveriş mekanları ile ünlü caddede bulunan eski bir sinema binası. İsveçin 3 Michelin yıldızlı restoran Frantzén Group tarafından bir brasserie konseptine dönüştürülmüş. Öğleden önce rezervasyon ile gidebileceğiniz havalı bir brunch menüleri de var. Listedeki en az beğendiğimiz mekan oldu, yine de havalı ve köpüklü bir brunch için güzel seçenek.
Fırıncılık ürünlerine bayıldığımız İskandinavya’da en sevdiğimiz iki rota Stockholm ve Kopenhag.
İsveç mutfağının en sevilen ürünlerinden biri olan “kanelbullar” ve daha fazlasını denemek üzere birçok fırını ziyaret ettik. İskandinavya’nın genelinde olduğu gibi Stockholm’de de mutfaklarda sürdürülebilirlik çok ciddiye alınıyor. O nedenle neredeyse tüm işletmeler artık daha az atık çıkarmak, hem geleneklerine saygılı hem de inovatif üretimler yapmak için çaba gösteriyor.
Pek çok yerde nitelikli fırın ürünleri bulabiliyorsunuz.
İşte Stockholm seyahatimizde şehrin farklı bölgelerinden beş öneri:
* Stora Bageriet: Oldukça merkezi, kalabalık olabiliyor. Seçenek çok hem smorrebrod hem de fırın ürünleri başarılı. Kakuleli çörek 👌🏻
* Socker Sucker: Bir fırından çok pastane diyebiliriz. Ürünler elle çizilmiş gibi kusursuz. Hem vegan hem klasik seçenekler var.
* Lillebrors Bageri: St.Eriksplan tarafında bulunan fırın favorilerimizden biri. Semla, kruvasan ve ekmekleri çok başarılı.
* Svedjan Bageri: Mariatorget civarında nitelikli ve popüler bir fırın. Semla ve Mandelbulle 👌🏻👌🏻
* The Krümel Cookies: Burası bir fırın değil belki ama çok iyi kurabiyeleri var. Tüm kurabiyelerinden deneyip en çok Crumb Brulee olanı beğendik. Södermalm şubesini ziyaret ettik.
Özellikle Avrupa seyahatlerimizde Michelin rehberinden en çok tercih ettiğimiz restoranlar Bib Gourmand kategorisinde değerlendirilenler.
Rehberde 1997’den beri, makul fiyatlara eksiksiz bir deneyim sunan restoranlar Bib Gourmand olarak değerlendiriliyor.
İsveç’in başkenti Stockholm’de 2024 için 6 restoran BibGourmand olarak değerlendirilmiş. Aralarından mutlu ayrıldığımız ve dikkatimizi çeken 3 restorandan bahsedelim.
Matbaren
İlk olarak Mathias Dahlgren’in restoranı: Grand Hotel giriş katında bulunan bu şık bistro görünümündeki restoran dünyanın farklı mutfakları ile etkileşim içerisinde A la Carte bir menü sunuyor. Buns Bonanza menüsü, geyik etinden Adana kebap başarılıydı.
Mathias Dahlgren, İsveç’in en başarılı şeflerinden biri. 1997’de Bocuse d’Or kazanıp, toplam dört kez yılın İsveçli şefi seçiliyor.
Restaurang Triton
Burası adeta bir ev hissi veriyor. Sıcak atmosferi ve kasıntı olmayan dekorasyonu ile kalbimizi çaldı diyebiliriz. Sadece set menü servis ediliyor. Başlangıç olarak salata, devamında ise agnolotti ve fener balığı olmak üzere iki ayrı tabak deneme fırsatımız oldu. Özellikle taze makarnaları çok başarılı. Eşlik etmesi için Avrupa’nın farklı bölgelerinden naturel şaraplar sunuyorlar.
Bar Agrikultur
Burası Södermalm’da bulunan bir mini restoran & bar. Sık sık değişen menülerindeki tüm tabaklar paylaşma odaklı tasarlanmış. Mekan da tabaklar gibi küçücük, camın önündeki yüksek taburelerde oturup dışarıdan geçenleri izleyerek geçen bir akşam yemeği için ideal.
Bazı tabaklardaki aromaları çok baskın bulsak da genel olarak etkileyici bir deneyimdi. Şef Joel Åhlin’in daha önce yıldız aldığı bir restoranı da vardı.
Coco & Carmen
Burası son Stockholm seyahatimizde en memnun kaldığımız restoran oldu. Özellikle öğle yemeği için sakin saatlerde keyifli bir tercih. Set menü servis ediliyor ancak yemeklere göre oldukça ulaşılabilir bir fiyata. Önden gelen hoşluklar ve sondaki ikramlarla fazlasıyla doyurucu bir menüydü bizim için. Geyik etini ve yanında sıcaks servis edilen ekmeği çok başarılı bulduk.
Brutalisten
Şehrin en ilginç restoranlarından biri burası. Buradaki yemekler sadece tek bir malzemeden hazırlanıyor. Sadece su ve tuz kullanılıyor. Menü üçe ayrılıyor: Orthodox Brutalist, Brutalist ve Semi Brutalist
Ne kadar derinlemesine deneysel bir yemek istediğinize bağlı olarak tabaklar değişiklik gösteriyor. Menüyü incelemek isteyenler için bağlantısı burada.
İsveç Köfte
Bu popüler İsveç lezzetini pek çok restoranda denedik. En sık önerilen mekanlardan biri tarihi bir lokanta olan Pelikan Restaurant. Burada İsveç köfteyi başarılı bulsak da diğer yemekleri zayıf bulduk, biraz turistik bir durak ancak denenebilir. Nytorget6 hem atmosferi hem de yemeklerini daha başarılı bulduğumuz bir duraktı. Burada da İsveç köfte yedik.
Östermalms Saluhall
Burası nitelikli bir yemek pazarı denilebilir. Akdeniz ülkelerinde yaygın olan Mercato kültürü gibi kuzey ülkelerinde de bu tür food market konseptleri çok yaygın. Buradan hem taze mahsüller satın alıp hem de iyi restoranların kiosklarından yemekler tadabilirsiniz. Bizim burada tavsiyemiz deniz ürünleri için Lisa Elmqvist.
Barlar
Stockholm’de pek çok keyifli bar bulunuyor. Gün boyu uğrayabileceğiniz Schmaltz Bar ve TEDDYS özellikle sandviçleriyle bizi mutlu etti. TEDDYS’in işletmecisi olan beyefendinin daha önce Kayserili bir kız arkadaşı olmuş az çok Türkçe de konuşabiliyor :). Burada iyi bir şarap listesi de mevcut.
Bira için Danimarka’dan sevdiğimiz Mikkeller’e ya da kraft biralar servis eden Omnipollos hatt’e gidebilirsiniz. Omnipollos hatt aynı zamanda fena olmayan bir pizza menüsüne de sahip. Eğer cin seviyorsanuz Hernö Gin Bar kesinlikle listenizde olmalı. 50BestBars tarafından ödüllü Röda Huset ve Lucy’s Flower Shop ise rezervasyon yaptırmanızın iyi olacağı etkileyici iki bar. Özellikle gün batımı saatinde Röda Huset!
Sokak Lezzetleri
Stockholm’ün en ünlü sokak lezzetlerinden biri Brunos korvbar, burası Östermalm tarafında bir kiosk. 4lü ya da 2li sosisliler yapıyorlar. Popüler bir yer, hızlı bir atıştırmalık için ideal. Lübnan mutfağı seviyorsanız Falloumi‘yi, döner yemeyi ve Anadolu lezzetlerini biraz özlediyseni Çok Döner‘i deneyebilirsiniz.
Burger için denediğimiz ve daha önce dünyanın en iyileri arasında gösterilen Flippin’ Burgers, hemen yakınlarındaki üç arkadaşın açtığı küçük pizzacı Deglabbet sevdiğimiz diğer mekanlar. 800 Grader Pizza da yine başarılı bir pizzacı, birkaç şubesi bulunuyor. Dilim ya da bütün alabiliyorsunuz.
Djurgården, yüzyıllardır Stockholm’de eğlenceli buluşmalar ve huzurlu doğa yürüyüşleri için tercih edilen bir rota. Eskiden ise bu ada Kral Erik XIV’ün özel dinlenme ve av alanıymış, zamanla halka açılmış. Günümüzde şehirde en fazla müze ve görülecek yerin bulunduğu adalardan biri.. Skansen, Vasa Museum, ABBA Museum ve Gröna Lund gibi çeşitli cazibe merkezleriyle popüler bir destinasyon, o nedenle Stockholm seyahatinizde kesinlikle bu adaya yolunuzu düşürmelisiniz.. Rosendals Trädgård ise organik ve biyodinamik ürünlerle hizmet veren, Djurgården’da bir bahçe & kafe. Özellikle güneşli günlerde oldukça kalabalık oluyor. Kafede hafta sonu etkileyici bir büfe kuruluyor. Büfeden seçtiklerinizi kasada gidip ödüyorsunuz. İsveç klasikleri smorrebrod’ler, semla çörekleri, kladdkaka gibi klasik kekler ve sandviçler var. Haftanın her günü 11.00-16.00 arasında açık. Kafeye ulaşım için en iyi yol, Djurgårdsbron köprüsünden yürüyerek kanal boyunca yürümek.. Merkezden 7 nolu tramvaya binerek de gelebilirsiniz, yine bir 15 dakika yürümeniz gerekiyor.
#stockholm #visitstockholm #djurgården #rosendalsträdgård #rosendalsgarden #stockholmguide #sthlm
Ödüllü bir bar & aynı zamanda da bir restoran olan Röda Huset (yani kelimenin tam anlamıyla: “Kırmızı Ev”), Sergels Torg’a Malmskillnadsgatan’dan bakan bir kırmızı bina burası. Plazaların arasında dikkatinizi çeken üç katlı ilginç bir yapı. Mekan pek çok açıdan İskandinavya’yı yansıtan detaylarla dolu. Ahşap detaylar, yumuşak aydınlatma, her masada bulunan mumlar, rahat oturma düzeni ve Stockholm’ün önemli bir meydanına bakan kesintisiz manzarasıyla etkileyici bir ambiyansa sahip.
Ama tabii ki bu kadar etkilenmemiz için bunlar yeterli değil. Röda Huset, 50BestBars’a göre dünyanın en iyi 31. barı. İçki menüsü, İsveç’ten yerel lezzetleri içerecek şekilde ödüllü barmen Hampus Thunholm tarafından tasarlanmış. Thunholm’un tasarladığı menü, İsveç’in lokal ürünleri öne çıkaran yenilikçi kokteyllerle dolu. Kullandıkları tüm malzemeler, içkiler İsveç’te üretiliyor.
Sevdiğimiz detaylardan biri de menünün katlanmış bir harita şeklinde olmasıydı. İskandinav ülkelerinin bulunduğu haritanın üzerine yerel ürünlerle hazırladıkları kokteyl seçenekleri bulunuyor. Sezonsal olarak değişmekle beraber şu sıralar menüde bol bol elma, havuç, rhubarb gibi meyve ve sebzeler var. Denediklerimiz: Rhubarb & Yuzu, Rhubarb & Figs ve Frozen Herbs Frozen Herbs, nane, kişniş ve maydanoz ile hazırlanmış bir sorbenin üzerine Martini Prosecco eklenerek servis ediliyor. Kokteyller arasında seçmekte zorlanırsanız çalışanlar da oldukça yardımcı oluyor. Biz gün batımı vaktinde rezervasyon ile gittik, mekan direkt güneş aldığı için daha erken saatlerde güneşlenmeye gidebilirsiniz (malum İsveç’te çok kolay bulunmuyor).
Kokteyllerin tamamı 180kr yani ~560₺. Tüm menüleri web sitelerinde mevcut. Lüks sayılabilecek bir mekan olmasına rağmen daha gündelik mekanlarla arada bir uçurum olmaması da ayrı bir güzellik. Mekanın çok geniş olmayan ama merak uyandırıcı bir yemek menüsü de mevcut, denemek isterseniz aklınızda olsun. #kişnişvesaire #kişnişvsstockholm #stockholm #visitstockholm #stockholmfood #50bestbars
Schmaltz Bar & Delicatessen, Stockholm’ün kalbinde bulunan bir restoran, bar ve deli. Mekan, dostane ve rahat bir atmosfere sahip, bizde tam olarak ‘yaşadığımız mahalledeki her gün uğramak isteyeceğimiz, müdavimi olacağımız o mekan’ hissini yarattı. Stockholm seyahatimizde tekrar tekrar uğradığımız mekanlardan biri oldu.
Mekan 20. yüzyılın başında bir Yahudi okulunun da bulunduğu bir binada yer alıyor. Schmaltz, ilhamını ise New York’taki geleneksel Yahudi şarküterilerinden almış ve İtalya’daki aperitivo barlarında bulunan cazibeyi yaratmayı başarmış.
Sabah saat 11’de espresso makinesi taze çekilmiş kahve kokusu eşliğinde çalışmaya başlıyor. Gün boyunca aperitifler, kokteyller ve iyi bir şarap listesinden seçeneklerle servis ediliyor. Lezzetli şarküteriler, peynirler, ev yapımı turtalar, tatlılar, turşular ve efsanevi bir Reuben sandviçleri var. Kesinlikle sandviçlerini tadın.
Mekanın arkasındaki ekibin Stockholm’de pek çok başarılı işletmesi bulunuyor. Babette, Cafe Nizza gibi.. #kişnişvesaire #kişnişvsstockholm #stockholmfood #schmaltzbardelicatessen #visitstockholm #sthlm
Stockholm gerçekten pahalı mı? Seyahat masrafları ne kadar? İyi bir restoranda yemekler ne kadar? Bu seyahatin son paylaşımı da masraflar üzerine. Restoranlarda ödeyeceğiniz tutarlar tamamen kişisel tercihlere göre değişecektir, ama bu fiyatları ortalama alabilirsiniz.
Aşağıdaki reelda geçen birkaç mekandan da bu vesile ile bahsedelim:
– Coco&Carmen: Aslında burayı ayrıca anlatmayı düşünüyorduk ama belki daha sonra paylaşırız. Öğle yemeği için gidip en etkilendiğimiz mekanlardan biri oldu. Fine dine kalitesinde hizmet, eğlenceli bir stil ve erişilebilir fiyatları olan bir restorandı. Set menü servis ediyorlar, öğlen menüsü kişi başı 500kr, birkaç başlangıç, ana yemek ve tatlıdan oluşan 4-5 tabaktan oluşan bir menü.
– Deglabbet: Stockholm’de 3 tane sevdiğimiz pizzacı oldu. Burası da onlardan biri. Diğer ikisi ise 800 Grader ve Omnipollos hatt.
– Flippin’ Burgers: 2011’de haftalar süren Amerika seyahatinde onlarca burger deneyen Jon Widegren’in markası. İsveç’e dönüp internet üzerinden destekçilerinin fonlarıyla açtığı bu burgerci bir dönem dünyanın en iyileri aralarında gösterilmiş. Sonradan marka satılmış ve bozduğunu söyleyenler de var. Ancak bizim denediğimiz smash burgerleri lezzetliydi.
– Brunos Korvbar: Burası Stockholm için artık bir ‘landmark’ sayılabilir. Sosislileriyle ünlü bu ‘food truck’ Östermalm’de 1992 beri hizmet veren bir aile işletmesi.
– Cafe Pascal: Tüm şubelerini denediğimiz tek marka olabilir. Özellikle lokaller çok seviyor, sadece bir kafe değil fırın önerisi sorduğunuzda da burası çok öneriliyor. Şehirde iyi kahve içebileceğiniz birbirinden güzel şubeleri var.
– Nytorget 6: Södermalm’de İsveç köfte yemek için iki mekan denedik. Burası ve Pelikan. İkisi de fena olmamakla beraber genel olarak Nytorget6 daha iyiydi.
– Lucy’s Flower Shop: Stockholm’ün ünlü barlarından, aslında speakeasy değil ama tiktok’ta öyle ünlenmiş. Rezervasyon yaptırabiliyorsunuz. Mekanın tek eksisi bir binanın bodrum katında biraz klostrofobik olan atmosferi. Mekan 25 kişi alıyor, sıra beklemeniz mümkün. Kokteyller 170kr, denediklerimizi sevdik, sıfır atık ve lokal ürün politikaları var.
#kişnişvesaire