Çok uzun senelerdir hizmet veren esnaf lokantaları, bağ yolundaki şarap evleri, üreticileri, bölgedeki çifçileriyle ve yepyeni projeleriyle de her geçen gün daha çok ilgi çeken, gastronomi merkezi Urla’dayız!
Urla ve köylerinde dolaşacağımız bu rehber ile bölgenin iyi yemek duraklarını, üreticilerini keşfetmeye başlıyoruz. Serinin ikinci kısmında Çeşme yarımadası üzerinden devam ederek hazırlayacağımız bir Çeşme&Alaçatı bölümü bizi bekliyor.
Urla’ın eski sokaklarında, Malgaca pazarında dolaşıyoruz. Rum mimarisinden izler taşıyan Eski Urla’daki sokaklardan en önemlisi Sanat Sokağı. Restore edilen yapılar, sanat atölyelerine, lokantalara & butik üretici dükkanlarına ev sahipliği yapıyor.
Bu listede sevdiğimiz iyi lezzet duraklarını, Urla ile özdeşleşmiş mekanları bulabilirsiniz:
Șef Restoranları:
Restoranlar:
Kahve/Kahvaltı & Tatlı:
Şarap tadımları için:
Bar/Kokteyl:
Restoranları ziyaret etmeden önce, mevsimsel değişiklikler ve güncel işletme saatleri göz önünde bulundurularak rezervasyon yapılması önerilir.
Ege’nin gastronomi açısından en önemli destinasyonlarından biri olan Urla’nın en yoğun sezonu Haziran-Eylül olsa da bizce ilkbahar ve sonbahar da çok daha keyifli. Özellikle yaz tatili sonrası, sonbaharın renkleriyle keşfetmesi çok keyifli bir rota.
Urla’da Gezilecek Yerler:
Yüzmek için favori noktalar:
Önceki Urla seyahatlerimizde genelde bağ evinde ya da airbnb’den bulduğumuz evlerde konaklamıştık. Ancak Urla merkezinde ve çevredeki köylerinde iyi yemek ile beraber konaklama hizmeti de veren az odalı işletmeler de oldukça yaygın. İşte bizim favorilerimiz:
Konaklama Önerileri:
#NarımorOtelUrla – Urla’nın hemen merkezinde sakin bir köşede. Sizi İtalya’nın bir köyünde gibi hissettiren bir atmosfere sahip. Urla’daki en iyi şef restoranlarından biri Atilla Heilbronn da bu otelin içerisinde.
#KıyıdaUrla – Urla, Kalabak’ta bulunan bu otel adından da anlaşılacağı üzere hemen kıyıda. Enfes bir gün batımına sahip, eski bir meyhane kültüründen ilham alan restoranları Barba ise burada keşfettiğimiz en yeni mekanlardan biri.
#GümrükUrla – İskele civarında en sevdiğimiz yerlerden birisi burası. Burada konaklamasak da her geldiğimizde önündeki yeşil sandalyelerden birine oturup iskeleyi seyrederiz. Rast Urla, Ioki ve Batis’in Kahvesi burada bulunuyor.
#AyşeHanımKonağı – Geçen sene hazırladığımız rehbere en çok önerilen yerlerden biri Gia Urla olmuştu. Gia Urla, Ayşe Hanım Konağının bahçesinde Şef Serkan Çakır önderliğinde başarılı bir mutfak deneyimi sunuyor. Urla’da Çeşmealtı sahiline doğru.
#odurla Misafirhane – Osman Sezener’in bir zeytinliğin içerisinde 2018 yılında açtığı şef restoranını bilmeyen yoktur artık. Az sayılı odalarıyla misafirhanelerinde de konaklayabilirsiniz.
#teruarurla – Kuşcular’da Urla’nın üzüm bağları ve zeytin ağaçları arasında kalan bir diğer şef restoranı da burası. Minimalizm ve sadeliğin ön planda olduğu bu restoran da yine az sayıda odasıyla konaklama hizmeti sunan sevdiğimiz mekanlardan biri.
Bir süredir mekakla takip ettiğimiz Atilla Heilbronn’ü sonunda ziyaret ettik! Tattığımız tabakların ancak bu kadarını sığdırabildim bu kısa videoya, tadım menüsünü ise videonun sonunda bulabilirsiniz.
Urla’da Narımor Otelin içerisinde bulunan bir şef restoranı burası. Urla’nın gastronomi hareketliliğine yeni bir soluk getirdiğini söylemek yanlış olmaz. Bizce şimdiden bölgenin en etkileyici menülerinden birine sahip.
Şefin menüsünde sadece lokal malzemeleri kullanmakla kalmamış. İlhamını da içinde bulunduğu kasabadan, bu kasabaya evim diyen insanlardan almış. İlk anlardan itibaren bu his size geçiyor. Sunulan tabaklar, doğru pişirilmiş iyi malzemelerden ibaret değil, size bir hikaye de anlatıyorlar. Şefin tadım menüsü yaklaşık 2-3 saat süren, her tabaktan önce heyecanlandığınız akıcı bir yolculuk gibi. Anlattığı hikaye ve lezzetlerin akılda kalıcılığıyla kesinlikle çoğu şef restoranından ayrışıyor.
Menü sıklıkla değişiyor. Şef ise bu durumu şöyle açıklıyor menüsünde: “Mikrosezon isteseniz de istemeseniz de yaşanıyor böylece ve bu tatlı mecburiyet sizi doğaya bağlıyor. Çıkmayı tercih ettiğimiz bu yolda Türkiye’nin ve Dünya’nın belki de en hızlı ve inatla gelişen gastronomi ve şarap rotası olan Urla’da olmaktan mutluyuz. ”
Atilla Heilbronn, uzun süre Avrupa’da yaşayıp farklı mutfaklarda çalışmış. Yerel ile dünyayı birleştirmek için Avrupa tecrübelerini, pişirme tekniklerini ve sunum biçimlerini, Urla ve Türkiye’nin mutfak mirasından yola çıkarak hazırladığı menüsünde harmanlıyor.
Haftanın sadece 4 günü (Çarşamba-Cumartesi) açık olan bu restoranda maksimum 14 kişi ağırlanıyor. Tüm servisin bizzat şefin kendisi ve Buse Hanım tarafından yapıldığı bir deneyim.
İyi bir şarap menüsü de mevcut, tadım menüsüyle bir şarap eşleşmesi henüz yok. Ancak ileride sadece şaraptan da ibaret olmayan bir içecek eşleşmesi olacağını öğrendik. Öyle sanıyoruz ki tadım menüsündeki karpuz-peynir ve prototip rakı eşleştirmesi de buna güzel bir örnekti.
Kendine has doğası, Ege mutfağının iyi örneklerini sunan restoranlarıyla bilinen Urla’dayız.
Urla Gastronomi Rotasından daha önce bahsetmiştik. Bu sefer durağımız şef restoranlarından biri @teruarurla
🌞Teruar’ın sözlük karşılığı bir ürüne karakteristik özelliklerini veren çevresel faktörler diyebiliriz. Bir ürünün yetiştirilmesi sırasında toprağı, havası, suyu, iklimi, enlemi, bulunduğu yer ve onu işleyen çiftçilerin katkıları o ürünün karakterini belirliyor. Teruar Urla’nın merkezinde de malzemeye saygı bulunuyor.
🏡Teruar, Urla’nın Kuşçular Köyünde bulunan ve kalbinde mutfak olan, şef Osman Serdaroğlu’nun mutfağın başında olduğu bir şef restoranı, aynı zamanda da 7 odalı bir otel.
👨🏻🌾Şef Serdaroğlu, burayı bir Agroturizm projesi olarak tanımlıyor. Agroturizm, kırsal hayata artan ilgiyle, hassas tarım ve turizmin bir araya gelmesiyle oluşuyor. Urla’nın bir gastronomi merkezine dönüşmesinde atılan adımlarda da lokali, mevsimselliği önemseyen projelerin önemi büyük.
👨🏻🍳Şef Serdaroğlu, bilişim alanında eğitimini tamamladıktan sonra meslek değişimi yaparak mutfağa yönelenlerden. Mutfak Sanatları Akademisi ve sonrasında İtalya’da aldığı eğitimler ile mutfağa giriş yapıyor. Teruar’da servis ettikleri menüsünde de İtalyan etkilerini görmek mümkün.
📝Menüleri a la Carte ve tadım menüsü olarak ikiye ayrılıyor. Öğlen de akşam da bu iki menüden tercihinizi yapabiliyorsunuz. Tadım menüsü tercih edildiği durumda şefin o mevsim için seçtiği 7 farklı tabağı tadabiliyorsunuz. Tadım menüsü, servisinin aksamaması için masadaki herkes için servis edilmesi gibi bir koşul bulunuyor.
🍤Akdeniz & Ege mutfağı olarak sınıflandırabileceğimiz menülerinde denizden ve karadan taze mahsüller ile servis edilen, sadelik dolu tabaklar var. Öyle havalı, sürprizli tabaklar beklemeyin, olabildiğince sade bir şekilde malzemenin tadına varıyorsunuz.
Kısa sürede Türkiye’nin önemli bir gastronomi destinasyonu haline gelen Urla’da önemli iki restoranı olan Şef Osman Sezener’in Od Urla’sını ziyaret ediyoruz.
Urla, Türkiye’nin malzeme çeşitliliği bakımından en zengin bölgelerinden birinde, dağlarından denizine gastronomi açısından nitelikli ürünlerle dolu.
OD hem adını hem ilhamını ilk ateşten alıyor. İnsanoğlunun ateş etrafında toplanarak bir arada olmasından, ondan korkamamayı öğrenerek yemek pişirmeye başlamasından ilham alıyor.
OD Urla’da ‘şefin masası’ adını verdikleri ve mutfakta çalışan genç ekibi yakından izlediğiniz barda oturmak her zaman daha keyifli. Birçok lezzet açık odun ateşinde pişirilerek servis ediliyor.
Zeytin ağaçlarıyla çevrili bu restoranda tarladan sofraya konsepti hakim. Deneyimlerin en önemli parçası olan malzemeler kendi bahçelerinden ya da yerel üreticilerden tedarik ediliyor.
Burada tadım menüsü tercih edebileceğiniz gibi A La Carte olarak da menü tercih edebilirsiniz. Tadım menüsü 45 günde bir yenileniyor ancak yine de sevdiğiniz tercih yapabilmek güzel bir özgürlük.
Şefin Yolculuğu adını verdikleri tadım menüsü ekşi maya ekmekler ve zeytinyağı ile başlıyor. Sırasıyla bahçeden ve denizden gelen lezzetlerle devam ediyor. Köz biber sorbe ile ara verdikten sonra küşleme ve tatlılar ile sona eriyor. Tabakların hepsinde mevsimsellik, özenle seçilmiş yerel malzemelerin ustalıkla işlenmesi ve sıfır atık kaygısı size aktarılıyor ancak ne kadar unutulmaz lezzetler olduğunu konuşabiliriz.
Neredeyse tüm tattıklarımızı lezzetli bulmakla beraber şaşırtıcı olmaktan uzak olduğunu düşündük. 2018’den beri önemli bir gastronomi mekanı olan OD Urla’da daha yaratıcı ve hikaye dolu tabaklar beklediğimizi söyleyebiliriz. Mekanın atmosferi, zeytin ağaçlarıyla çevrili şeffaf mekanın şiirselliği karşısında ufak pürüzler yaşadığımız servis çok gerideydi.
Burada önemli bir etkenin mekanın kapasitesi olduğunu düşünüyoruz. Büyük bir operasyon işliyor. Yaklaşık 300-400 kişiye hizmet verebilen bu operasyonda da aksamalar kaçınılmaz gibi gözüküyor.
OD, bölgede en önemli şef restoranlarından biri, ziyaret edilmeli. İstanbul’dan sonra Ege’ye doğru inen Michelin rehberi için de en sık dile getirilenlerden.
Urla’nın iskele tarafındayız!
🏛1800’lü yıllarda inşa edilen tarihi bir binada hizmet veren Gümrük Otel Urla, otel olmasının yanısıra içerisindeki kafe, bar ve Japon restoranı ile tam anlamıyla bir yeme-içme merkezi.
🐈Adını gümrük işleri için kullanılmasından alan 10 odalı butik otelin 2020’de gerçekleştirilen restorasyon sonrası hali oldukça keyifli. İçinde kedilerin gezindiği bahçesi ve limana açılan kapıları ile oldukça otantik bir yer.
🍸Yapının içerisindeki bar Rast Avlu, ev sahipliği yaptığı müzik performanslarıyla oldukça popüler. İlk ziyaretimizde kokteyl menülerinden denediğimiz lezzetler pek memnun etmedi. Çalışanların yeterince ilgili olduğunu ve iyi bir hizmet sağladıklarını ekleyelim.
🍳Menülerine göz atınca bir sonraki gün kahvaltı için değerlendirmek istedik. İyi ki de gelmişiz. Kahvaltı menülerinden dolu dolu bir ‘bizim kahvaltı’ ve ‘anne kızartması’ sipariş ettik. Mekanın kahvaltı ve genel yemek menüsünün oldukça erişilebilir fiyatlarda olduğunu söyleyebiliriz. Oldukça doyurucu bu kahvaltı 160₺.
☕️Deniz manzarası bulunan Gümrük’ün bir diğer özelliği ise bölgede oldukça bilinen Batis’in Kahvesi’ne ev sahipliği yapması. Nobel Ödüllü Urlalı Yunan şair Yorgo Seferis’in 7 yaşındayken önünde fotoğraf çektirdiği ve anılarında yer verdiği yapı, 19. yüzyılın bölgedeki en popüler toplanma merkezlerinden biri.
Gümrük Urla, hem konaklamak için hem de günün farklı zamanlarında ziyaret edip vakit geçirmek için çok güzel bir yapı. Sabahları kahvaltı için, gün içinde liman manzarasının keyfini çıkarmaya, akşamları ise @rasturla ‘nın etkinlikleri eşliğinde eğlenmeye uğrayabilirsiniz.
Beğendik Abi | Urla #begendikabi#urlagastronomirotası
Urla’da – hatta genel olarak İzmir’de – en sevilen yemek duraklarını esnaf lokantalarından oluşuyor desek yalan olmaz.
🍽 Yine Urla Gastronomi Rotasının parçası olan bir mekana, Urla’da hemen hemen herkesin bildiği Beğendik Abi’ye gidiyoruz. Ancak Urla’da aynı özenle ve çok uzun süredir hizmet bir çok esnaf lokantası bulunuyor. Sanat sokağı çevresinde bulunan bu mekanların hepsi denemeye değer. Urla seyahatleriniz de her gün başka birini deneyerek ilerleyebilirsiniz.
🥬 Beğendik Abi’de enginar sarma, Girit kabağı, kabak çiçeği dolması, Çalkama, Çipohorta ve mevsimsel olarak değişen Ege otlarından yaptıkları zeytinyağlılar oldukça seviliyor. Zeytinyağlılar mevsime göre değişiyor. 🥘 Ancak buranın en ünlü yemeklerinden bahsedecek olursak, Elbasan Tava & Urla Güveci ikilisi başta geliyor.
🍲 Mekana girip tezgaha yaklaştığınızda da en çok dikkati bu ürünler çekiyor. Beşamel sosu andıran, ama çok daha lezzetli olan sosuyla Elbasan Tava, kuzu incik ile hazırlanan bir Arnavut yemeği. Sosunda lezzeti sağlayan malzemeler; et suyu, yoğurt, yumurta sarısı, un ve tuz.
🥩 Urla Güveci de mekanın klasiklerinden, içindeki et ve sebzelerin suyuyla uzun uzun pişirilerek hazırlanan bir güveç yemeği. Bu iki yemeğin tek sıkıntısı sosuna, suyuna bol bol ekmek banarak yemeniz gerekiyor, bu da çok ekmek demek :))
🥮 Tatlı seçenekleri arasında Girit tatlısı, sütlaç, kazandibi, lor tatlısı gibi klasik lezzetlerin iyi örnekleri bulunuyor.
⏱Malgaca Pazarı’nın hemen yanı başında bulunan Beğendik Abi, her gün 12.00-22.00 saatleri arasında hizmet veriyor.
Urla’da yeni bir mekan keşfi, Barba Urla.
Mekanın ismi Barba, Rumlardan kalma eski bir meyhane kültüründen geliyor. İnsanların iki tek atmak için uğradıkları bu kültürü İstanbul’da Beyoğlu’nun ara sokaklarında, Ege’nin sahil kasabalarında ise kıyıda kendini gösteriyor.
İlham aldıkları bu kültürü ve mekanı şöyle anlatmışlar, bizim çok hoşumuza gitti o nedenle direk alıntılıyoruz. ‘Bu mekanların mutfağı barın arka kısmında yer alır ve içerisinde ‘Barba’ sıfatıyla hizmet veren bir meyhaneci bulunur. O dönem insanlar meyhanecilere böyle seslenerek barbaları tektekçi kültürünün bir parçası haline getirmişler.
Barbalar aslında meyhanenin hakim kişileri, yemeği pişiren aşçıları ve meyhanenin yüzüdür. Biz de kıyıda ‘Barbalık’ yapıyoruz. Kıyıda olmalı hali ile her gün ateşimizi yakıp, kadehlerin eşlikçilerini pişiriyoruz. Bunları yaparken “Barba” olma halini ve kıyıda olmanın sakinliğini koruyarak yorumladığımız Anadolu mutfağıyla keyifli sofralar kuruyoruz.’
Menüden bahsetmeden önce en etkileyici hikayelerden biri de menüdeki bir deniz ürünleri tabağına ait. Tabağın adı: ‘Şevket Abi’nin Ağından’ Kendisi 70 yaşını geçmiş olan Şevket abi, Urla Kalabak’tan her sabah erkenden denize açılan, dönüşte de ağına takılanları eşe dosta dağıtan hikayeler anlatan gerçek bir karakter. Barba’nın sahipleri de çocukluklarından beri tanıyorlar. Artık ağa takılanlar menüde değişen içeriğiyle yer alıyor.
Menü ve lezzetler için belki yorum yapmak için erken ancak asla kısıtlı bir menü olmadığını söyleyebiliriz. Kanala abone olanlar zaten çoktan menüyü ve deneyimlerimizi anlık takip etti.
İki tek denilince aklınıza sadece rakı gelmesin, şarap, bira veya lezzetli bir kokteyl de burada size eşlik edebilir. Deniz mahsüllerinin ve et ürünlerinin ağırlıklı olduğu dengeli bir menü.
Biz kınalı bamya, kabak çiçeği mücver ve tirit ekmeği ile servis ettikleri dana kaburgayı denedik. Üçü de oldukça lezzetliydi, özellikle bu kadar yeni bir mekan için.
Bu yeni açılan mekana bir sonraki Urla seyahatinizde fırsat vermeyi ve deniz ürünleri seviyorsanız ‘Şevket Abi’nin Ağından’ söylemeyi unutmayın.
HUS Wines – Onlar için bolca çocukluk hatırası saklı olan bir hayal: Bağcılık. 2018 yılında Juan Pablo Diaz Leon ve Ceylan Ertörer Diaz Leon tarafından kurulmuş bir aile şaraphanesi. Kökenlerin gerçek bir yansıması olabilecek şaraplar yapmaya inanarak başlamışlar bu yolculuğa. Kurucularından Ceylan Hanım 1923’te Girit’ten Urla’ya göç eden bir aileden geliyor. Eşi Juan ise bir şarap ülkesi olan Şili’den, bağcılık ile uğraşan bir aileden geliyor.
Beraber kurdukları HUS markası Urla’nın Kuşçular köyünde bir restoran olarak işliyor. Bulunduğu coğrafyadan ilhamla oluşturdukları mevsimsel menüleri şaraplarına eşlik edip, özgün bir deneyim sunuyor.
Levan – Urla’da bağların arasında büyümüş, Ege kültüründen beslenen genç bir şef Onur Canbulat. Ege’nin zengin tarım ürünlerinden, denizden yola çıkarak sıklıkla değişen bir menü servis ediliyor Levan’da. Kuşcular köyünde yer alan mekan, ülkenin önemli gastronomi rotalarından biri olarak gösterilen Urla’da 2024 Michelin listesinde tavsiye edilenler arasında yer aldı.
Menüsündeki favorilerimiz taze el açması olan makarnaları, tabii denk gelirseniz Pazar günleri yaptıkları pizzalar için de gidebilirsiniz. Bahçelerinde üzüm bağları ve gün batımı eşliğinde yemek yemek Urla’da en sevdiğimiz aktivitelerden.
USCA – Urla’nın Kuşcular köyünde bulunan şaraphanelerden bir diğeri. Bu bölgede yapabileceğiniz en güzel aktivitelerden biri bereketli topraklarında yetişen üzümlerden elde edilen şaraplarla bir tadım.