Diyarbakır

Surların çevrelediği tarihi şehir: Diyarbakır.

UNESCO Dünya Mirası olan tarihi kent merkezi, Diyarbakır’ın kültürel mirası ve mimari eserler bakımından en zengin kısmı. Haliyle gezilecek yerlerin büyük bir kısmı da burada. Birbirine yakın olan bu lokasyonlar 1-2 ayırarak rahatlıkla gezilebiliyor.

Diyarbakır, 9000 yıllık geçmişiyle Mezopotamya’nın ve haliyle Türkiye‘nin en eski yerleşim yerlerinden biridir. Hititler, Asurlular, Urartular, Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlılar gibi birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır.

Şehir, tarih boyunca birçok medeniyetin iz bıraktığı bir açık hava müzesi niteliğinde. Ulu Camii’den Dört Ayaklı Minare’ye, Hasan Paşa Hanı’ndan On Gözlü Köprü’ye kadar uzanan bu zenginlik, her köşede sizi farklı bir hikâyeyle buluşturuyor.

Ancak Diyarbakır’ı sadece taş duvarların ve surların ardında aramak eksik olur. Dicle Nehri kıyısında uzanan ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Hevsel Bahçeleri,  doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenler için eşsiz bir kaçış noktası sunuyor. Şehrin dokusunu tamamlayan bu yeşil alanlar, Diyarbakır’ın sadece tarihiyle değil, doğal güzellikleriyle de keşfedilmeye değer olduğunu gösteriyor.

İçindekiler

İyi Lezzet Durakları

Bu listede sevdiğimiz iyi lezzet duraklarını, Diyarbakır’dan öne çıkan mekanları bulabilirsiniz:

Deneyimler

  • Diyarbakır Surları ve Burçları (Keçi Burcu, Evli Beden Burcu, Yedi Kardeş Burcu)
  • Hevsel Bahçeleri
  • Ulu Camii
  • Hasan Paşa Hanı
  • Dört Ayaklı Minare
  • Meryem Ana Süryani Kilisesi
  • On Gözlü Köprü (Dicle Köprüsü)
  • Surp Giragos Ermeni Kilisesi
  • Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi
  • Ziya Gökalp Müzesi
  • Malabadi Köprüsü
  • Gazi Köşkü
  • Diyarbakır Arkeoloji Müzesi
  • Cemil Paşa Konağı Kent Müzesi
  • İçkale
  • Sülüklü Han
  • Kurşunlu Camii

Diyarbakır Gezi Rehberi

Mutlaka Görülmesi Gereken Yerler

1. Diyarbakır Surları

  • Özellikler: 5,5 km uzunluğunda, 82 burçlu surlar Roma döneminden kalma. En ünlü burçlar Keçi Burcu ve Yedi Kardeş Burcu.
  • UNESCO: 2015’ten beri koruma altında. Surların etkileyici manzarası için gün batımını kaçırmayın.

2. Ulu Cami 

  • Tarihçe: Anadolu’nun en eski camilerinden (639 yılında kiliseden camiye çevrilmiş). Selçuklu ve Osmanlı mimari izleri taşır.
  • Detaylar: Avlusundaki şadırvan ve geometrik taş işçiliği dikkat çekici.

3. Hevsel Bahçeleri

  • Konum: Dicle Nehri kıyısında, surlarla nehir arasında 700 hektarlık verimli topraklar.
  • Aktivite: Yürüyüş yapabilir veya nehir kenarında çay içerek doğayı dinleyebilirsiniz.

4. On Gözlü Köprü (Dicle Köprüsü)

  • Tarih: 11. yüzyılda Mervaniler tarafından yapılmış. 10 kemerli yapı, Dicle Nehri üzerinde fotoğraf severler için ideal.

5. Sülüklü Han

  • Mimari: 1683’te Osmanlı döneminde yapılmış tarihi han. Restore edilerek kafe ve sanat galerisine dönüştürülmüş.

6. Meryem Ana Kilisesi

  • Önem: 3. yüzyıldan kalma Süryani Ortodoks kilisesi. İçindeki freskler ve sütunlar etkileyici.

7. Ziya Gökalp Müzesi

  • Kimdir?: Ünlü düşünür Ziya Gökalp’ın doğduğu ev, etnografik eserler ve kişisel eşyalar sergileniyor.

8- Diyarbakır Arkeoloji Müzesi

  • Konum: Elazığ Caddesi üzerinde, merkeze yakın.
  • Önemi: 2023’te yenilenen müze, bölgenin 10.000 yıllık tarihine ışık tutuyor. Çayönü Tepesi (ilk tarım izleri), Hallan Çemi (Neolitik dönem) ve Üçtepe Höyüğü‘nden çıkarılan eserler sergileniyor.
  • Koleksiyon:
    • Orpheus Mozaiği: Roma dönemine ait eşsiz bir taban mozaiği.
    • Asur stelleri, Urartu çanakları, Bizans sikkeleri ve İslami dönem el yazmaları.
    • Neolitik dönemden Osmanlı’ya uzanan 50.000+ eser.
  • Etkileyici Bölümler:
    • “Diyarbakır 1915” Sergisi: Kentin yakın tarihine dair belgeler ve fotoğraflar.
    • Açık Hava Sergisi: Devasa taş lahitler ve mimari parçalar.
  • Ziyaret Bilgisi:
    • Haftanın her günü açık (08:30-17:30).
    • Giriş ücreti: 150 TL (2024 itibarıyla). Müzekart geçerli.

9- İçkale

İçkale, Diyarbakır’ın  ilk yerleşim alanı. Arkeoloji Müzesi, Saint George Kilisesi, Hazreti Süleyman Camii ve Atatürk Evi burada.

10- Cemil Paşa Konağı Kent Müzesi

    • Konum: Suriçi bölgesinde, Dağkapı Meydanı’na yakın.
    • Tarihçe:
      • 19. yüzyıl sonunda inşa edilen konak, Diyarbakır’ın en görkemli sivil mimari örneklerinden biri.
      • Cemil Paşa (ünlü Diyarbakırlı devlet adamı) ve ailesine ev sahipliği yapmış.
      • 2010-12 arasında restore edilerek Kent Müzesi‘ne dönüştürülmüş.
  • Önemli Bölümler:
    • “Diyarbakır’ın İlkleri” Sergisi: İlk sinema, ilk eczane, ilk matbaa gibi tarihi kilometre taşları.
    • Konak Mutfağı: Restore edilmiş orijinal mutfakta geleneksel yemek kültürü canlandırmaları.
  • Ziyaret Bilgisi:
    • Çalışma Saatleri: Hafta içi 08:30-17:30, hafta sonu 10:00-16:00 (Resmi tatillerde kapanabilir).
    • Giriş Ücreti: 60 TL (2024), Müzekart geçerli.

Son olarak  Mardin’e giderken uğradığımız Zerzevan Kalesi de yine Diyarbakır sınırları içerisinde görülmesi gereken yerlerden.


Kültür ve Deneyim

  • Newroz Kutlamaları (21 Mart): Baharın gelişi ve Kürt kültürüne özgü renkli festivaller.
  • Çarşı ve El Sanatları: Bakırcılar Çarşısı’nda el yapımı ürünler, kilimler ve gümüş takılar alınabilir.
  • Kervansaraylar: Hasan Paşa Hanı ve Deliller Hanı’nda tarihi atmosferde çay molası.

İstanbul – Diyarbakır Arası Ulaşım Kaç Saat?

  • Uçak: Diyarbakır Havalimanı şehir merkezine 6 km. Haftalık İstanbul ve Ankara seferleri mevcut.

Havayolu ile Ulaşım ✈️

  • Uçuş Süresi:
    Direkt uçuşlarla 1 saat 45 dakika – 2 saat arası.
  • Toplam Seyahat Süresi:
    Havalimanına ulaşım, check-in, bagaj ve güvenlik işlemleri dahil 3,5 – 4 saat.
  • Havalimanları:
    • İstanbul’dan: İstanbul Havalimanı (IST) veya Sabiha Gökçen (SAW).
    • Diyarbakır Havalimanı (DIY), şehir merkezine 15 dakika mesafede.

 Karayolu ile Ulaşım 🚗

  • Mesafe: İstanbul-Diyarbakır arası ~1.400 km.
  • Sürüş Süresi:
    Trafik, mola ve yol durumuna göre 15 – 18 saat.

    • Otobüs: Gece seferleri dahil 18 – 20 saat.
    • Kişi Araç: Dinlenme molaları eklenirse 16 – 18 saat.
  • Güzergâh:
    TEM Otoyolu > Bolu Dağı > Ankara > Kırıkkale > Sivas > Malatya > Elazığ > Diyarbakır.

Günübirlik Geziler

  • Malabadi Köprüsü (Silvan): 12. yüzyıl Selçuklu mimarisi, 40 metre yüksekliğiyle etkileyici.
  • Hasuni Mağaraları (Silvan): Erken Hristiyan dönemine ait mağara yerleşimleri.
  • Çermik Kaplıcaları: Termal sularıyla ünlü dinlenme noktası.

Diyarbakır'da Nerede Ne Yenir, Ne İçilir?

Kahvaltı – Diyarbakır’da en memnun kaldığımız yer Kahvaltıcı Edip oldu. Küçük bir yer Hasan Paşa Hanındaki mekanlar kadar turistik bir yer değil. Ama yine de hafta içi bile sıra bekleyebilirsiniz. Mekanın tek sıkıntısı ürünlerin kullan at tabaklarda servis edilip gereksiz atık çıkarması. Yine de favorimiz Edip oldu.

Deneyip memnun kaldığımız bir diğer kahvaltı mekanı ise Saray Kapı. Ürünleri genel olarak güzel kahvaltıda servis edilen sıcakların biraz daha iyi olması gerekiyor. Biraz daha rahat ve ferah bir yerde kahvaltı etmek için tercih edilebilir.

Lahmacun & PideDiyarbakır Lahmacun Merkezi. Bu gidişimizde Diyarbakır’da yediğimiz en lezzetli şey buranın lahmacunu idi. Çıtır çıtır ve iç harcı lezzetli. Pide de benzer incecik bir hamurla hazırlanıyor. Servis biraz geliştirilebilir.

Güveç & TavaMeşhur Hacı Halit de aynı sokakta farklı günler özel yemeklerin çıktığı özenli bir esnaf lokantası. Burada denediklerimiz arasından güveç çok başarılıydı. Bu yakınlarda çorba & haşlama için de Güzeliş Lokantası‘na gelebilirsiniz. Merkeze uzak ancak iyi bir paça için Paçacı Fazıl Usta‘ya da gidilebilir.

Şiş & KebapKebapçı Mehmet Ustanın Yeri. Ulu Camii karşısında hanların arasındaki bu eski dükkan da yine bölgedeki esnafın uğrak noktalarından biri.

CiğerCiğerci Hüsnü Usta. Ulu Camii’nin hemen yanındaki çarşının içerisindeki bu dükkanda yer bulabilirseniz ocakbaşında ya da pasajın içerisindeki taburelerde hızlıca ciğer yiyebilirsiniz. Biz lezzetli bulduk, alternatif olarak Ciğerci Ramazan da denenebilir.

VeganGabo Kitchen. Diyarbakır’da hani oldu da vegan veya hafif bir şeyler arıyorum derseniz burayı deneyebilirsiniz.

Künefe & BaklavaSıtkı Usta. Diyarbakır’ın meşhur tatlıcısı. Pek çok şubeleri var künefesi lezzetli. Şahane baklavaları yok ama tabii denenebilir.

Diyarbakır’a son ziyaretimiz pandemi öncesiydi. Bu geçen sürede daha önce deneyip memnun ayrıldığımız pek çok işletme kapanmış. Saray Sac Kavurma, Pera Ev Yemekleri, Esnaflar Kebap ve Aslan Lokantası onlardan birkaçı.

Diyarbakır’da yaşayan (özellikle genç kesim) kültürel ve tarihi merkezi Sur olsa da 75 dedikleri bölgedeki mekanlarda vakit geçiriyor.

Karacadağ Pirinci

Eski bir dostumuz, azimli bir üretici olan  Şehadet Çitil ve ekibi ile Diyarbakır’a varmadan önce Karacadağ’ın bir köyünde buluşuyoruz. Burada olmamızın elbet bir sebebi var: Karacadağ Pirinci

Sohbetlerimizin konusu ise iklim krizi, tarım politikaları ve kültürel mirasımız. Yemekle, gıdayla ilgilenip yaşadığımız toprakları ve onun bize sunduklarını tanımadan olmaz. Yıllardır burada tarım üzerine faaliyetlerini sürdüren, bölgedeki üreticileri örgütleyen Şehadet’ten Karacadağ’ın hikayesini dinliyoruz. Şehadet aynı zamanda çok başarılı bir yöresel ürünler markası olan Hevsel Bahçesi’nin de sahibi.

Burası son faaliyetini 100.000 yıl önce gerçekleştiren volkanik Karacadağ’ın eteklerinde bulunan bir tarım arazisi. Lav taşlarından dolayı arazinin minerali yüksek olduğu için pirinç de az suyla yetişebiliyor. 

Birçok tarım ürününün doğduğu Karacadağ’da da tarım faaliyetleri iklim krizinden etkilenmiş durumda, artık eskisi gibi kar yağmadığı için ekim arazilerinde dışarıdan tatlı su kullanımı mecburi hale gelmiş.

İklim değişikliklerine rağmen bu bölge hem tarım hem su hem de volkanik kayalarıyla uzun süredir Diyarbakır’ı besliyor. Buradaki arazilerden çıkarılan kayalar şehrin mimarisinde de gözlemlenebiliyor. Bir dönem bu ekim arazilerinin olduğu bölgede bir orman olduğu ise kaynaklarda karşımıza çıkıyor. 1900’lerde burada bulunan ormanlık alan, Irak’ta oluşan yakacak odun ihtiyacı sebebiyle kesilmiş.

Anadolu’da hala tarımın döngüsel olarak devam edebildiği bölgelerden biri burası. Çeltik platoları sonbaharda hayvanların otlak alanı. Toprak burada beslenen hayvanların gübreleriyle güçlenmekte. Kışın yağan kar gübreleri toprağın iç kısmına gönderiyor. İlkbahar ile eriyen karlar çeltikleri sulamakta.

İçinde olduğumuz Mayıs (2024) ayı, ata tohumu olan Karacadağ pirinci için tohum atma dönemi. Soğuk su ile yetiştirilmesinden dolayı kendine has aromatik bir tada sahip olan bu pirincin bölge mutfağında önemli bir rolü de var.

Buradaki sulamanın düzgün yapılması için yönünün sürekli değiştirilmesi gerekiyor. Bu işi ise mevsimsel olarak buraya yerleşen cenanlar (Bahçe işcisi / bahçevan) gerçekleştiriyor. Ekim ayına kadar ailecek çadırlarıyla burada yaşayan cenanlar, suyun kontrolünden ve düzeninden sorumlu.

Güvercinevleri / Boranhaneler Nedir?

Diyarbakır kırsalında görebileceğiniz güvercin evleri: Boranhaneler

Anadolu’da insan ile doğa arasındaki iletişimden doğan ve yüzlerce yıldır var olan bir yapı.

Güvercin, özellikle bu coğrafyada kutsal görülen ve evrensel olarak da barışı simgeleyen bir kuş. Kitaplarda, hikayelerde, kilise duvarlarında ve daha birçok yerde karşımıza sık sık çıkar.

Bu güvercin evlerinin yapımı ise daha çok gübre üretimi için. Geçmişte geleneksel tarım uygulamalarında sık sık gübresi kullanılan güvercinlerin bu bölgenin tarım ürünlerinde katkısı çok. Diyarbakır’ın meşhur karpuzları büyüklüğünü bu gübreye borçlu. Güvercin evleri Kapadokya ve Kayseri’de de sık görülüyor. Diyarbakır’da karpuzu gibi, Kapadokya’da üzüm üretiminin sırrı olarak güvercin gübresi gösteriliyor.

Günümüzde hem kuş popülasyonun azalması hem de güvercin gübresinin kullanıldığı geleneksel yöntemler karşısında yapay gübrelerin yaygınlaşması sebebiyle boranhaneler oldukça azalmış.

Biz bu boranhaneler ile Diyarbakır’ın Karaçalı köyünde karşılaştık.

Arama