İspanya denince akla ilk olarak Gaudi eserleriyle herkesin tanıdığı Barselona, etkileyici mutfağıyla Bask Ülkesi ya da Alhambra gibi mimari şaheserleriyle Endülüs şehirleri gelse de, ülkenin kalbindeki Madrid; zengin mutfağı, canlı sokakları, etkileyici müzeleri, geniş parkları ve göz alıcı mimarisiyle keşfedilmeyi bekleyen bir hazine.
Bu şehirde sabah Malasaña’nın dar sokaklarında kaybolup geleneksel bir tortilla ile güne başlamak, öğleden sonra Retiro Parkı’nın yemyeşil yollarında yürüyüş yaparak huzurun tadını çıkarmak ve akşamüzeri Mirador del Templo de Debod’dan gün batımını izlemek en sevdiğimiz Madrid ritüelleri arasında.
Sanatseverler için Madrid tam bir cennet. Ünlü Prado Müzesi, Guernica’ya ev sahipliği yapan Reina Sofía ve modern sanat koleksiyonuyla dikkat çeken Thyssen-Bornemisza, Avrupa’nın en önemli müzeleri arasında yer alıyor.
Madrid’in enerjisi sadece gündüzle sınırlı değil; hareketli tapas barları, renkli El Rastro pazarı ve sabahın ilk ışıklarına kadar süren gece hayatı ile şehir, her an yaşayan bir sahne gibi. Eğer İspanyol kültürünü en otantik haliyle deneyimlemek istiyorsanız, Madrid sizi asla hayal kırıklığına uğratmayacak.
Madrid, İspanya’nın başkenti ve en büyük şehri. Bizim için asla gezmekten sıkılmayacağımız bir şehir ancak ilk defa gelenler için minimum üç günden oluşan bir rotanın ideal olduğunu düşünüyoruz. Ziyaret etmek için kış ayları özellikle sakinliği ve ılıman iklimi nedeniyle tercih sebebi. Bahar aylarında şehrin parkları çok keyifli oluyor. Yaz aylarında ise pek tavsiye etmiyoruz çünkü sıcaklıklar oldukça yükseliyor.
Restoranlar:
Tapas, Bar & daha fazlası:
En iyi fırınlar:
Dondurma:
Kahve, kahvaltı & kafe:
Gezilecek Yerler:
•Retiro Park
•Palacio de Cristal (geçici olarak tadilatta)
•Mercado de San Miguel
•Thyssen-Bornemizsa Museum
•Temple of Debod
•Estacion Museo Chamberi
•Caixa Forum
•Museo Sorolla
•Prado Museum
•Reina Sofia Museum
•Palacio Real
•Atocha Tropical Garden
Cuenllas – Yıllardır Madrid’in en iyi şarap barlarından biri olarak bilinen Cuenllas, hem geleneksel hem de modern tatları bir araya getiriyor. Özellikle peynir ve şarküteri tabakları eşliğinde geniş şarap seçkisinin keyfini çıkarmak için ideal. Bizim Madrid’te en sevdiğimiz mekanlardan biri. Girişteki bar taburelerinden arkadaki rahat masalarına kadar her detayını seviyoruz. Klasiklerden Risotto de trufa y setas & Foie fresco favorilerimiz. Kapanışı ile lezzetli bir limon mereng turta ile yaptık. Restoranın hikayesine dair aşağıda detaylı bir yazı bulabilirsiniz.
La Buena Vida – Küçük, samimi ve şefin mevsimsel malzemelerle hazırladığı yemekleriyle öne çıkan bir restoran. Menü sık değişiyor, ancak her zaman yüksek kaliteli ve özenle hazırlanmış tabaklar sunuluyor. Burayı Vedat Milor’un İspanya önerileri arasından bulup keşfetmiştik.
Taberna Elia – Madrid’de et severlerin mutlaka uğraması gereken bir nokta diyebiliriz. Biz burayı @yemekfelsefesi ‘nin hikayelerinde görüp keşfetmiştik. Uzmanlık alanları kömür ızgarasında pişirilen etler. Menüde farklı yaşlandırılmış et seçenekleri bulabilirsiniz. Servis sıcak ve samimi. Kişi başı 45€ olan Elia’s Menu seçeneğiyle menüden farklı paylaşımlık seçimler yapabiliyorsunuz. Simmental çok başarılı.
Arima Basque – Bask mutfağına modern bir dokunuş getiren bu küçük ama samimi restoran, kaliteli malzemeleri ve ustalıkla hazırlanmış yemekleriyle öne çıkıyor. Pintxos’ları da mutlaka denenmeli. Biz burayı Basque bölgesinde üç yıldızlı dünyaca ünlü bir restoran olan Mugaritz’in şefinin bir röportajından kaydetmiştik. Restoran oldukça küçük, arka tarafta 4-5 masası bulunuyor, aynı zamanda girişte barda da oturmak mümkün. Ançüezli ürünleri ve Squid Roll favorilerimiz oldu. Mekanın çalışanlarının İngilizce bilgisi çok düşük, yaşadığımız tek olumsuz şey bu oldu.
Sala de Despiece – Madrid’in en yenilikçi restoranlarından biri. İki farklı lokasyonları bulunuyor SDD1-SD2 olarak geçiyor. Bir de ayrıca Sala Cero adında bir barları mevcut. Hangisine rezervasyon yaptırdığınıza dikkat etmeniz gerekiyor. Açık mutfak konseptiyle malzemeye odaklanan bir restoran deneyimi sunuyor. Tabaklar küçük, ancak paylaşım için ideal. Sahip olduğu endüstriyel atmosfer sizi bir kasabın içerisinde yemek yiyormuşsunuz gibi hissettiriyor. Mekanın tüm detayları buna göre tasarlanmış. Şahane bir mekan tasarımı olduğunu söylememiz lazım ancak lezzet bakımından ne yazık ki aynı etkileyicilikte değil. Veal, rolex, carpaccio, baby artichoke gibi imza tabaklarını denedik. Bu gibi restoranların daha çok görüntüyü önemsediğini, lezzetin ve müşteri deneyiminin çok önemsenmediğini düşünmekten alamadık kendimizi. Çalışanların size daha fazla sipariş etmeniz konusundaki ısrarcı tavırları rahatsız edici. Yine de enteresan bir mekan deneyimlenek isterseniz listenizde olabilir.
La Maruca – Kuzey İspanya’nın Cantabria mutfağını Madrid’e taşıyan bu mekan, modern ama rahat bir ortamda geleneksel lezzetler sunuyor. Anchoas, tortilla, fried squid ve patatas bravas sevdiğimiz tabaklar oldu. Madrid’te aynı isimle farklı lokasyonlarda hizmet veriyorlar. Michelin rehberinde de tavsiye listesindeler. Restoranın sahibi olan grup bir başka mekana daha sahip, Gran Via üzerinde bulunan La Primera. Bu seyahatte bu mekanı da denedik. Ancak hem servis hem lezzet bakımından çok zayıf kaldığını söylememi lazım. La Primera’da denediğimiz tabakların hepsi (La Maruca ile benzer bir menüye sahip) vasattı.
La Raquetista – Modern İspanyol mutfağını yaratıcı dokunuşlarla sunan bir mekan. Küçük tabaklar halinde servis edilen lezzetler paylaşmaya uygun.
Taberna Laredo – Madrid’in en iyi tapas barlarından biri olarak gösteriliyor. Klasik İspanyol yemeklerine sofistike bir dokunuş getiriyorlar. Şarap menüsü oldukça geniş, uygun eşleşmeler için çalışanların tavsiyelerine güvenebilirsiniz.
Hot Now – Madrid’de iyi pizza yemek isteyenler için harika bir adres. Modern ve rahat bir ortamda Napoliten tarzı pizzalar sunuyorlar. Hamur, malzeme kalitesi ve pişirme tekniği oldukça başarılı.
Restaurante Lana – Şık ve kaliteli et restoranlarından biri. Etlerin pişirme derecesi tam kıvamında, servis oldukça profesyonel. Özel bir akşam yemeği için uygun bir mekan. Dünyanın en iyi steak restoranları arasında gösteriliyor.
Araldo Pizza – Hafif ve lezzetli hamuru ile öne çıkan, Napoliten pizzalar sunan bir mekan. 50 Top Pizza’nın listesine göre İspanya’daki en iyi pizzacılardan.
RavioXO – Üç Michelin yıldızlı DiverXO’nun kurucusu ve ünlü şef Dabiz Muñoz’un yaratıcı dokunuşlarıyla hazırlanan, Asya ve İspanyol mutfağının harmanlandığı bir tür bar/restoran. Elle açılmış taze mantılar ve ilginç soslar dikkat çekici. Rezervasyon şart.
Hermanas Arce – Samimi ve küçük bir mekan olmasına rağmen, sunduğu yemekler özenle hazırlanıyor. Mevsimsel malzemelerle şekillenen menüde hem kahvaltı tabakları hem de tezgahta sunulan ürünler lezzetli. Paylaşımlı büyük masasında oturup sıcak Madrid günlerinde keyifli bir mola verebilir veya nitelikli bir kahvaltı yapabilirsiniz.
Madrid’de geçirdiğimiz bu keyifli günler, şehrin hem geleneksel hem de modern mutfağını deneyimleme fırsatı sundu. Her biri farklı ama kendine özgü bir karaktere sahip bu restoranlar, mekanları ziyaret etmeden önce rezervasyon yaptırmayı (özellikle akşam saatleri için) unutmayın.
Madrid’in hareketli gece hayatı ve yeme biçimi, Tapas mekanları ve barlar:
Madrid, tapas kültürü ve hareketli gece hayatıyla ünlü bir şehir. İster geleneksel İspanyol lezzetleri peşinde olun, ister kokteyllerle geceye devam etmek isteyin, Madrid’in sunduğu seçenekler sınırsız gibi.
🥔 Pez Tortilla
Madrid’in en ünlü tortilla mekânlarından biri olan Pez Tortilla, klasik İspanyol omleti olan tortilla de patatas ile ünlü. Burada peynirli, trüflü veya chorizolu gibi farklı çeşitleri deneyebilirsiniz. Yanında craft bira veya bir bardak vermut ile mükemmel bir atıştırmalık sunuyor. Küçük ama samimi bir atmosfere sahip, bu yüzden erken gitmekte fayda var! Birkaç farklı lokasyonu bulunuyor, aynı zamanda Cara-B adında da bir mekanları var.
📍 Adres: Calle del Pez, 36, 28004 Madrid
🍳 Casa Dani
Madrid’in en iyi tortilla de patatas’larından olarak gösteriliyor. Casa Dani, Mercado de la Paz içinde yer alıyor. Bizim için Pez Tortilla hala daha keyifli bir mekan ama Casa Dani de denenmeli.
📍 Adres: Mercado de la Paz, Calle de Ayala, 28, 28001 Madrid
🍢 La Musa Latina
La Latina bölgesindeki bu şık tapas barı, klasik ve modern dokunuşlarla hazırlanmış tapaslarıyla ünlü. Mini burgerler, patatas bravas ve taze deniz ürünleri gibi seçeneklerle tapas keyfini çıkarabilirsiniz. Şık ve rahat bir ortam sunan mekan, özellikle hafta sonları oldukça hareketli oluyor.
📍 Adres: Costanilla de San Andrés, 12, 28005 Madrid
Tatemado
Madrid’in yeni nesil tapas mekanlarından biri olan Tatemado, geleneksel İspanyol mutfağı ile modern dokunuşları birleştiriyor. Özellikle ızgara etleri ve füme tatları ile öne çıkıyor.
📍 Adres: Calle de San Bernardo, 85, 28015 Madrid
🌮 Gracias Padre – Taqueria
İspanyol mutfağı dışında farklı bir tat arıyorsanız, Gracias Padre keyifli bir Meksika mutfağı alternatifi sunuyor. Taze taco’lar, nacho’lar ve margaritalar ile Latin Amerika havasını Madrid’in kalbinde yaşayabilirsiniz. Renkli dekorasyonu ve canlı atmosferiyle keyifli bir akşam geçirmek için ideal bir mekân.
📍 Adres: Calle de Sandoval, 16, 28010 Madrid
🍸Barlar ve Kokteyl Mekanları
🎥 Sala Equis
Burası yalnızca bir bar değil, aynı zamanda eski bir sinema salonundan dönüştürülmüş çok amaçlı bir kültür merkezi. Sala Equis, film gösterimleri, konserler ve sergiler düzenlenen eşsiz bir atmosfere sahip. Geniş oturma alanı ve loş ışıklarıyla hem rahat bir içki içmek hem de kültürel bir deneyim yaşamak için harika bir adres.
📍 Adres: Calle del Duque de Alba, 4, 28012 Madrid
🍹 Salmon Guru
Madrid’in en iyi kokteyl barlarından biri olan Salmon Guru, ödüller kazanmış bir mekân. Enerjik atmosferiyle kokteyl severler için keyifli bir deneyim sunuyor.
📍 Adres: Calle de Echegaray, 21, 28014 Madrid
Madrid, sadece tapas ve vermut ile değil, aynı zamanda harika fırınlarıyla da damakları şenlendiriyor. Eğer kruvasan, ekşi mayalı ekmek veya taptaze kahve eşliğinde nefis tatlar arıyorsanız, bu şehirde keşfetmeniz gereken harika bakery’ler var. İşte Madrid’de bizce mutlaka uğramanız gereken fırınlar:
Madrid’in en iyi fırın ürünlerini bulduğumuz, Santo Bakehouse, çıtır çıtır kruvasanlar, tereyağlı brioche’lar ve inanılmaz lezzetli ürünler sunuyor. Zahterli peynirli çöreği ve Pistachio-Rhubarb Danish kruvasanı muhteşemdi. Favorimiz ise parmesan peynirli otlu çöreği oldu. Bazı ürünler sadece dönemsel olarak ya da hafta sonuna özel çıkıyor. Minimalist ve modern bir dekorasyona sahip olan bu mekânın tek kötü yanı oturacak bir alanı olmaması olabilir, sabah (al-götür) hızlı bir kahvaltı veya öğleden sonra kahve molası için harika bir seçenek.
📍 Adres: Calle de Santa Engracia, 76, 28010 Madrid
🥖 ACID
Hem kahve hem de fırın ürünleri konusunda Madrid’deki en hip mekânlardan biri olan ACID Bakehouse ve ACID Cafe, modern ve yaratıcı tarifleriyle öne çıkıyor. Ekşi mayalı ekmekler, tarçınlı rulolar ve kruvasanlar burada mutlaka denemeniz gereken lezzetlerden. Şubat ayına özel olarak İsveçlilerin popüler tatlısı Semla çöreğini de yapmaya başlamışlar.
📍 Adres: Calle de la Alameda, 7, 28014 Madrid
Focaccia, kruvasanlar ve tarçınlı rulolar konusunda Madrid’in en iyilerinden biri olan Alma Nomad Bakery, kahve eşliğinde tatlı kaçamağı yapmak isteyenler için birebir. Biz buraya yolculuk öncesi uğradığımız için paket almayı tercih ettik. Kruvasan ve focaccia çok lezzetliydi.
📍 Adres: Calle de Santa Isabel, 42, 28012 Madrid
🍞 Panic
Madrid’de ekşi mayalı ekmek deyince ilk akla gelen yerlerden biri kesinlikle Panic. Burada her şey özenle ve iyi malzemelerle hazırlanıyor. Kıtır kıtır bagetler, rustik ekmekler ve kurabiyeler, burayı ekmek severler için bir cennet haline getiriyor. Pazartesi günleri sadece ekmek ve kurabiye çıkıyor diğer günler daha çok seçenek mevcut.
📍 Adres: Calle del Conde Duque, 13, 28015 Madrid
Madrid’in en dikkat çeken mekanlarından biri olan Parque Cafe, modern dokunuşlarla hazırlanmış çörekleri, sandviçleri ve ekmekleriyle öne çıkıyor. Şehrin biraz dışında özellikle havalimanına yakın olduğu için biz sık tercih ediyoruz. Genellikle havalimanına gitmeden önce ya da şehrin dar sokaklarına girmeden rahat bir kahvaltı yapmak için tercih ettiğimiz bir mekan. Hafta sonları sıra olabiliyor, brunch menüleri de bulunuyor. Buradan ürünleri alıp çaprazındaki parkta piknik yapmak pek keyifli oluyor. Mortadellalı focaccia sandviçleri, fıstıklı kruvasanları bizim favorilerimiz. Filtre kahve sunmamaları üzücü noktalardan biri.
📍 Adres: Calle de Juan de Urbieta, 28007 Madrid
Madrid’de brunch kültürünün en popüler adreslerinden biri olan Pum Pum Cafe’nin fırını, özellikle avokadolu tostları, ev yapımı granolaları ve taze sıkılmış meyve suyundan oluşan brunch menüsü ile ünlü. Biz Pum Pum’da brunch için sıra beklemek yerine fırından hızlıca bir şeyler alıp güne devam etmeyi seviyoruz.
📍 Adres: Calle de Tribulete, 6, 28012 Madrid
Kahve molası vermek veya keyifli bir kahvaltı yapmak için şehirde birçok harika seçenek var. Kahvaltı ve gün içi atıştırmalık denince bizim ilk aklımıza gelen her zamanki gibi Hermanas Arce oluyor. Burada hem lezzetli hem de özenle hazırlanmış tabaklar buluyoruz, sıcak ve samimi atmosferin tadını çıkarıyoruz. Madrid’te denediğimiz diğer kafe ve mekanlardan da kısaca bahsedelim.
Etual Cafe, Nomade Cafe ve Plenti, atıştırmalık seçenekleriyle öne çıkıyor. Özellikle Nomade pancake gibi kahvaltı tabaklarını başarılı bulduğumuz bir mekan. Hemen hemen her İspanyol şehrinde şubesi olan Federal Cafe ise bizim Madrid’te deneyip hayal kırıklığı yaşadığımız nadir mekanlardan biri.
Caravan Cafe, sakin ve huzurlu ortamıyla çalışmak veya kitap okumak için ideal, Lavapies tarafında şahane bir köşede bulunuyor. Yasemin & Tuncel Ice Cream & Coffee, adından da tahmin edilebileceği gibi Türkiye’de doğup Madrid’de devam eden bir mekan.
Kahve severler için keşfedilmeye değer birçok mekan var. Daha modern ve yenilikçi kahvecilerden hoşlananlar için HanSo Cafe, Mision Cafe (buranın fırın ürünleri de hiç fena değil), Ambu Coffee ve Utøpico Coffee, hem kahve hem de tasarım açısından oldukça dikkat çekici mekanlar. The Fix ve Hola Coffee, kaliteli kahve çekirdekleriyle hazırlanan içecekleriyle bilinirken, bitki severler için yeşilliklerle dolu huzurlu bir ortam sunan Plantate, kahvenizi keyifle yudumlayabileceğiniz bir başka güzel adres.
Madrid, tarih, sanat ve kültür dolu bir şehir. İşte Madrid’de mutlaka görülmesi gereken yerler ve müzelerden oluşan öneriler:
Madrid’de Gezilecek En Popüler Yerler
1. Prado Müzesi (Museo del Prado): Avrupa’nın en önemli sanat müzelerinden biri olan Prado, Velázquez, Goya, El Greco gibi ünlü İspanyol sanatçıların başyapıtlarına ev sahipliği yapar. Özellikle “Las Meninas” tablosunu görmeden çıkmayın.
2. Reina Sofía Müzesi (Museo Reina Sofía): Modern sanat tutkunları için bir cennet. Picasso’nun ikonik eseri Guernica burada sergileniyor. Ayrıca Dalí ve Miró’nun eserlerini de görebilirsiniz.
3. Thyssen-Bornemisza Müzesi: Rönesans’tan modern döneme kadar geniş bir sanat koleksiyonuna sahip bu müze, sanat tarihine dair zengin bir perspektif sunuyor.
4. Kraliyet Sarayı (Palacio Real): Avrupa’nın en büyük kraliyet saraylarından biri olan Palacio Real, ihtişamlı iç dekorasyonu ve tarihiyle büyüleyici bir deneyim sunuyor.
5. Plaza Mayor: Madrid’in tarihi meydanı, etkileyici mimarisi ve hareketli atmosferiyle şehrin simgelerinden biridir. Çevresindeki turistik mekanlarda tapas keyfi yapabilirsiniz. Chocolatería San Ginés de Plaza Mayor’a oldukça yakın, Madrid’in ünlü çikolatalı churros’unu tatmak için buraya uğrayabilirsiniz. Biz abartıldığını düşünsek de bahsetmeden geçmeyelim 🙂
6. Puerta del Sol: Şehrin merkezi olarak kabul edilen bu meydan, Madrid’i keşfetmeye başlamak için ideal bir nokta.
7. Retiro Parkı (Parque del Buen Retiro): Madrid’in en büyük ve en güzel parklarından biri. Kristal Saray (Palacio de Cristal şuan için tadilatta ve 2026 yılında açılması bekleniyor) ve park içerisindeki gölette sandal keyfi yaparak huzurlu bir gün geçirebilirsiniz.
8. Gran Vía: Madrid’in alışveriş ve eğlence merkezi olan bu cadde, şehrin nabzını tutmak için harika bir yer. Modern mağazalar ve tarihi tiyatro binası gibi önemli yapılarla doludur.
9. Santiago Bernabéu Stadyumu: Futbolseverler için Real Madrid’in efsanevi stadyumu mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri. Stadyum turu ile kulübün tarihine yakından tanıklık edebilirsiniz. Biz ziyaret etmedik ama ilgili olanlar web sitelerinden araştırabilir.
10. El Rastro Bit Pazarı: Pazar günleri kurulan bu açık hava pazarı, antika eşyalardan modern tasarımlara kadar birçok şey sunuyor. Lavapiés ve La Latina mahalleleri arasında bulunuyor. Burası baya kalabalık oluyor kişisel eşyalarınıza dikkat edin.
11. San Miguel Pazarı (Mercado de San Miguel): Tapas ve İspanyol mutfağının diğer lezzetlerini denemek isteyenler için ideal bir gastronomik durak. Bir öğle yemeğinizi kesinlikle burada yapın.
12. Debod Tapınağı (Templo de Debod): Mısır’dan Madrid’e taşınan bu tapınak, özellikle gün batımında muhteşem bir manzara sunuyor. İçinde bulunduğu park da görülmeye değer.
13. Almudena Katedrali (Catedral de la Almudena): Kraliyet Sarayı’nın hemen yanında yer alan bu etkileyici katedral, Madrid’in en etkileyici dini yapılarından biri.
14. Plaza de Cibeles: Madrid’in en güzel meydanlarından biri olan Cibeles, etkileyici çeşmesi ve çevresindeki tarihi binalarla dikkat çeker.
15. Casa de Campo: Şehrin biraz dışında yer alan bu geniş yeşil alan, yürüyüş, bisiklet ve piknik yapmak için harika bir yerdir. Ayrıca teleferikle eşsiz bir Madrid manzarası sunar.
16. Las Ventas Arenası: İspanyol boğa güreşi kültürü hakkında bilgi edinmek isteyenler için bu arena mutlaka ziyaret edilmelidir.
17. Sorolla Müzesi (Museo Sorolla): İspanyol ressam Joaquín Sorolla’ya adanmış bu müze, sanatçının evinde yer almakta ve eserleriyle birlikte kişisel eşyalarını sergilemekte. Aşırı huzurlu bir bahçesi var.
18. Madrid Rio Parkı: Manzanares Nehri boyunca uzanan bu modern park, yürüyüş yolları, oyun alanları ve yeşil alanları ile dinlenmek için harika bir alternatif sunuyor. Burası eski bir otoyoldan dönüştürülen önemli kentsel bir proje.
19. Royal Botanical Garden (Real Jardín Botánico): Prado Müzesi’nin hemen yanında bulunan bu botanik bahçe, bitki severler için bir cennet.
Öneriler
– Madrid’deki müzeler genellikle pazartesi günleri kapalı. Ziyaret planınızı buna göre yapmayı unutmayın. Aynı zamanda bazı müzelerin ücretsiz gün veya saatleri oluyor. Daha hesaplı gezmek için bu saatlerde ziyaret etmeyi unutmayın.
– Prado, Reina Sofía ve Thyssen-Bornemisza müzelerini bir günde gezmek isteyenler için “Sanat Üçgeni” rotasını öneririz.
– Retiro Parkı’nda piknik yapmak veya kitap okumak, geziden sonra dinlenmek için harika bir seçenek.
Mahalle ve Konaklama Önerisi
1. Centro (Merkez): Madrid’in tarihi merkezi olan bu bölge, Puerta del Sol, Plaza Mayor ve Kraliyet Sarayı gibi ikonik yerlere ev sahipliği yapıyor. Ayrıca, Gran Vía gibi alışveriş caddeleri ve hareketli gece hayatı ile ünlü. Şehrin kalbi diyebiliriz.
2. Malasaña: Gençlerin ve sanatseverlerin gözdesi olan bu mahalle, bohem atmosferi, vintage mağazaları, kafeleri dikkat çeker. En sevdiğimiz mahallelerden biri.
3. Chueca: Madrid’in LGBTQ+ dostu semti olan Chueca, şehrin en canlı ve renkli mahallelerinden biridir. Tasarım butik mağazaları ve hareketli gece hayatı ile bilinir. Ayrıca burada Mercado de San Antón gibi gastronomik noktaları da bulabilirsiniz.
4. La Latina: Dar sokakları ve geleneksel tapas barlarıyla ünlü olan bu mahalle, özellikle pazar günleri kurulan El Rastro bit pazarı ile yoğun bir ziyaretçi akınına uğrar. Sosyal hayatın en canlı olduğı mahallelerden biri.
5. Salamanca: Lüks alışveriş caddeleri (Calle Serrano gibi), Michelin yıldızlı restoranlar ve zarif mimarisi ile Madrid’in en seçkin bölgelerinden biridir. Şehirde konforlu bir konaklama arayanlar için oldukça uygundur. Biz ilk Madrid’e geldiğimizde burada bir airbnb tutmuş ve çok rahat etmiştik.
6. Lavapiés: Çok kültürlü bir mahalle olan Lavapiés, farklı etnik grupların bir arada yaşadığı bir bölge. Alternatif sanat galerileri, dünya mutfağından restoranlar ve canlı bir kültürel ortama sahip
7. Chamberí: Madrid’in daha sakin ve yerel bir bölgesi olan Chamberí, şehrin tarihi ve modern unsurlarını bir arada sunuyor.
Madrid’de konaklamak için en popüler bölgelerden biri Malasaña ve Chueca. Bu iki mahalle, hem merkezi konumları hem de dinamik atmosferleriyle ziyaretçilerin favorisi oluyor.
Ad | işbirliği
Biz bu seyahatte @numastays ile Numa’da konakladık. Avrupa’nın pek çok şehrinde bulunan, hızlıca giriş çıkış işlemlerinin tamamlandığı bu konforlu dairelerde siz de konaklamak isterseniz KISNISNUMA15 koduyla %15 indirimden yararlanabilirsiniz. İncelemek isterseniz buradan ulaşabilirsiniz.
Madrid’in çok geleneksel ve bie aile işletmesi olan restoranını inceliyoruz. Keyifli bir mahalle mekanı olması dışında etkileyici bir şarap listesine sahip, Cuenllas.
İspanyol evlerinde pişen anne yemeklerini lezzetli birlikteliklerle Cuenllas’ta tadabilirsiniz. İberian şarküteri ürünleri, terrine ve paylaşımlık tapaslarla başlayıp trüflü risotto gibi geleneksel yemeklerle devam edebilirsiniz. Klasiklerden Risotto de trufa y setas & Foie fresco favorilerimiz. Kapanışı ile lezzetli bir limpn mereng turta ile yapmıştık, tavsiye edilir.
Cuenllas, daha çok Madridlilerin bildiği, öneri listelerde pek olmayan bir mekan. Yine de rezervasyon yaptırmayı ihmal etmeyin çünkü lokaller tarafından oldukça sevilen, masaların hızlıca dolduğu küçük bir mekan.
Bu mekanın hikayesi savaş sonrası Madrid’te, bulunduğu mahalleye yiyecek sağlayan ufak bir dükkanın, Cuenllas ailesinin fertlerinden Doña Pepita tarafından, açılmasıyla başlıyor. Zamanla saygın ailelerin bu mahalleye taşınmasının bu küçük dükkanın şekillenmesinde etkisi büyük. 80’lerin sonunda ise bu dükkanın hemen yanına bugün keyifle ziyaret ettiğimiz bar açılıyor. Zamanla çok az değişip bugünlere kadar özgün değerini kaybetmeyen mekanlardan.
Geleneksel bir Madrid mutfağı deneyimi için listenizde olsun.
İlk defa gidecek olanlar için 3 Günlük Madrid Seyahati
1. Gün: Tarihi Merkez ve Klasik Madrid
Sabah:
Güne şehrin en iyi fırınlarından birinde kahvaltıyla başlıyoruz. Santo Bakehouse, taze kruvasanları ve dönemsel çıkardıkları lezzetleriyle harika bir seçenek.
Ardından Kraliyet Sarayı ve Almudena Katedrali’ni ziyaret ederek Madrid’in tarihine yakından bakabilirsiniz. Plaza Mayor ve çevresinde dolaşarak şehrin klasik mimarisini keşfedin.
Öğle:
Yemek için Cuenllas’a gidiyoruz. Burası özellikle lokallerin favorisi olan bir mekan. Şarküteri tabakları ile başlayıp risotto ile devam ediyoruz.
Öğleden Sonra:
Madrid’in sanat dolu yüzünü keşfetmek için Prado Müzesi’ne gidiyoruz. Goya, Velázquez ve Bosch’un ünlü eserlerini burada görebilirsiniz. Eğer sanat gezisini biraz daha uzatmak isterseniz Thyssen-Bornemisza Müzesi de yakınlarda.
Müze sonrası Retiro Parkı’nda kısa bir yürüyüş yapabilir, parkın içindeki Palacio de Cristal 2026 yılına kadar tadilatta ancak park hala ziyaret etmeye değer.
Akşam:
Akşam yemeği için Madrid’in en iyi et restoranlarından biri olan Taberna Elia’ya gidiyoruz. Burada özellikle kaliteli et seçenekleri ve şaraplarıyla harika bir yemek deneyimi yaşayabilirsiniz.
2. Gün: Sanat, Modern Madrid ve Mahalle Keşifleri
Sabah:
Bugün kahvaltı için Hermanas Arce’yi tercih ediyoruz. Burası hem basit hem de lezzetli kahvaltı seçenekleri sunuyor.
Kahvaltı sonrası Reina Sofía Müzesi’ni ziyaret ederek Picasso’nun ünlü “Guernica” tablosunu görebilirsiniz.
Öğle:
Öğle yemeği için Taberna Laredo’ya gidiyoruz. Burası, geleneksel İspanyol tapaslarını ve deniz ürünlerini denemek için harika bir yer.
Öğleden Sonra:
Öğle yemeğinden sonra Madrid’in hip ve bohem semtlerinden Malasaña’da dolaşabilirsiniz. Burada vintage mağazalar, konsept dükkanlar ve bağımsız kafeler var. Ambu Coffee veya HanSo Coffee’de bir kahve molası verebilirsiniz.
Alternatif olarak Chueca bölgesini keşfedebilir, burada sanat galerilerini ve tasarım butikleri gezebilirsiniz.
Akşam:
Akşam yemeği için Restaurant Lana’yı tercih ediyoruz. Burası Madrid’in en iyi et restoranlarından biri ve özellikle şefin özel menüsü mutlaka denenmeli.
3. Gün: Pazar Kültürü, Alışveriş ve Yerel Tatlar
Sabah:
Son gün kahvaltıyı ACID Bakehouse’da yapıyoruz. Burada harika kahve eşliğinde lezzetli tatlılar ve ekmekler bulabilirsiniz.
Kahvaltı sonrası El Rastro Pazarı’nı (eğer pazar günü ise) ziyaret ederek şehrin en büyük bit pazarında dolaşabilirsiniz. Alternatif olarak Salamanca Bölgesi’nde lüks mağazaları keşfedebilirsiniz.
Öğle:
Öğle yemeği için Mercado de San Miguel’e gidiyoruz. Burası Madrid’in en ünlü gastronomik pazarlarından biri ve burada farklı tezgahlarda tapas, deniz ürünleri ve tatlılar deneyebilirsiniz.
Öğleden Sonra:
Son gün Madrid’in biraz daha yerel ve sakin noktalarına yöneliyoruz. Lavapiés bölgesinde dolaşabilir, buradaki sanat galerilerini ve sokak sanatını keşfedebilirsiniz.
Son kahve molası için Plantate veya The Fix gibi kahvecilerden birinde oturabilirsiniz.
Akşam:
Son akşam yemeğimizi şehrin en iyi restoranlarından biri olan La Buena Vida’da yapıyoruz. Burada mevsimsel malzemelerle hazırlanan geleneksel İspanyol yemeklerini deneyerek Madrid seyahatini güzel bir şekilde noktalıyoruz.
Bu üç günlük planla Madrid’in hem klasik hem de modern yüzünü keşfedebilir, harika lezzetler tadabilir ve şehri dolu dolu yaşayabilirsiniz! 🚶♂️☕🍷
Diğer tüm İspanya önerilerimizi burada veya instagram hesabımızda bulabilirsiniz.
Madrid, tarihi dokusu, sanatı, lezzetleri ve hareketli şehir hayatıyla keşfedilmesi gereken harika bir destinasyon. Ancak seyahatinizden önce bazı temel bilgileri bilmek işinizi oldukça kolaylaştıracaktır.
1. Ulaşım & Toplu Taşıma
Metro: Madrid metrosu, Avrupa’nın en geniş ve verimli metro sistemlerinden biri. Hemen hemen her turistik noktaya metro ile ulaşabilirsiniz. 10’lu bilet ise daha avantajlıdır. Biletlerle ilgili seçeneklere buradan göz atabilirsiniz.
Otobüsler: Metro dışında Madrid’de geniş bir otobüs ağı bulunuyor. EMT Madrid uygulamasını indirerek güzergahları kontrol edebilirsiniz.
Taksi & VTC (Uber, Cabify, Bolt): Taksi fiyatları Avrupa’nın diğer büyük şehirlerine kıyasla daha makul olsa da, Uber ve Cabify gibi uygulamalar genellikle daha uyguna gelebilir.
Elektrikli Scooter & Bisiklet: Madrid’de Lime, Tier ve Bird gibi uygulamalar üzerinden elektrikli scooter kiralayabilirsiniz. Şehirde bisiklet yolları fena değil.
Yürüyerek Keşfetmek: Madrid’in tarihi merkezinde birçok yer birbirine yakın olduğu için yürüyerek gezmek en keyifli ve mantıklı seçeneklerden biri.
2. Araç Kiralama & Şehirde Araç Kullanımı
Madrid’de araç kiralamak çoğu turist için gerekli değil, çünkü şehir içi ulaşım oldukça iyi. Ancak şehir dışına (Toledo, Bask Ülkesi veya Endülüs gibi rotalara) gitmeyi planlıyorsanız araç kiralamak mantıklı olabilir. Biz her zaman Discover Cars üzerinden uygun fiyatlı kiralamalar yapıyoruz son seyahatimizde full kapsamlı sigorta ile günlük 40€ karşılığında kiralama yapabildik. Tercih ettiğimiz şirket OK Mobility idi.
– Zero Emission Araç Kiralama (Çevreci Araçlar Tercih Edilmeli)
– Madrid’in merkezinde düşük emisyon bölgesi (Madrid ZBE) uygulaması var. Sadece çevre dostu araçlar (hibrit & elektrikli) bu bölgeye giriş yapabiliyor.
– Eğer benzinli veya dizel bir araç kiralarsanız, şehir merkezine giremezsiniz ve ciddi cezalarla karşılaşabilirsiniz. Eğer girerseniz de sadece kapalı garajlara park etme zorunluluğunuz bulunuyor.
– Zero Emission araçlar bu kısıtlamalara takılmıyor ve Madrid’de bilet dahi almadan, süre kısıtlaması olmadan uygun olan her yere park edebilirsiniz. Tabii yer bulması (her büyük şehirde olduğu gibi) zor.
– Otopark & Park Etme Koşulları
– Madrid’de sokaklara park etmek zor ve pahalıdırx Yeşil ve mavi park alanları var ancak genellikle saat sınırlaması bulunuyor. Zero Emission araçlar bu sınırlamadan muaf.
– Yeraltı otoparkları (APK2, SABA gibi) daha güvenli ama pahalı olabilir.
– Otelinizi tercih ederken otoparkı olan bir tercih yapmak da mümkün.
3. Madrid’de Konaklama Seçenekleri & Bölgeler
Madrid’de konaklama yaparken hangi bölgede kalacağınız oldukça önemli.
– Centro (Sol, Gran Vía, Plaza Mayor civarı)→ Turistik noktaların tam merkezinde, hareketli ve canlı bir bölge.
– Malasaña & Chueca → Hip ve bohem bir atmosfer, kafe ve butik dükkanlarla dolu dinamik bir alan.
– Salamanca → Lüks oteller, şık restoranlar ve alışverişin merkezi.
– Lavapiés → Daha sanatsal ve kozmopolit bir bölge, uygun fiyatlı konaklama seçenekleri var.
– Chamartín & Retiro Civarı → Daha sakin, yerel halkın yaşadığı ve park alanlarına yakın bölgeler.
4. Madrid’de Yeme-İçme & Restoran Rezervasyonları
– İspanyollar geç yemek yer. Öğle yemeği genellikle 14:00-16:00, akşam yemeği ise 21:00-23:00 arasında yeniyor.
– Popüler restoranlarda rezervasyon yaptırmak şart. Özellikle Taberna Elia, Restaurant Lana, La Buena Vida gibi iyi restoranlar için birkaç gün öncesinden rezervasyon yapmalısınız.
– Tapas kültürünü deneyin. Madrid’de birçok tapas barı var. Taberna Laredo ve Mercado de San Miguel harika seçenekler.
– Menú del día’yı kaçırmayın. Hafta içi öğle saatlerinde bazı restoranlar 15-20€ civarında üç çeşit yemek sunan “menú del día” (günün menüsü) servisi yapıyor.
5. Madrid’de Alışveriş & Pazarlar
– Gran Vía & Salamanca: Madrid’in en ünlü alışveriş caddeleri. Salamanca bölgesi lüks markalar için ideal.
– El Rastro Pazarı: Pazar günleri kurulan Madrid’in en büyük bit pazarı.
– San Miguel & San Antón Pazarları: Gurme lezzetler ve tapas deneyimi için harika yerler.
6. Madrid’de Dikkat Edilmesi Gerekenler & Güvenlik
Madrid genel olarak güvenli bir şehir izlenimi uyandırdı bizde özellikle Barselona’ya kıyasla daha rahat ancak turistlerin yoğun olduğu bölgelerde hırsızlıklaraka karşı dikkatli olun.
– Metroda ve kalabalık yerlerde çantanızı önde taşıyın.
– Gece dışarı çıkmak güvenli.
1. Retiro Park & Crystal Palace
19. yüzyıl cam ve İspanya demir mimarisinin en güzel örneklerinden biri (1887), günümüzde sergilere ev sahipliği yapıyor.
2. Metropolis Binası
İspanya Madrid’in en ikonik yapılarından, Beaux-Arts tarzındaki bu bina (1911), altın kubbesi ve heykelleriyle göz kamaştırıyor.
3. Four Seasons Hotel (Banco Español de Crédito)
Tarihi bir banka binasının lüks bir otele dönüştürülmesiyle ortaya çıkan bu yapı, zarif detaylarıyla dikkat çekiyor.
4. Madrid City Hall
1919’da tamamlanan bu Neo-Gotik yapı, en görkemli yapılarından biri olup, terası muhteşem bir manzaraya sahip.
5. Madrid Kraliyet Sarayı
İspanya ve Batı Avrupa’nın en büyük sarayı, Barok ve Neoklasik stilde.
6. Almudena Katedrali
Neoklasik dış cephesi, Neo-Gotik iç mekânı ve muhteşem kubbesiyle Madrid’in en önemli dini yapılarından biri.
7. Casa Gallardo
1914’te inşa edilen bu Katalan Modernizmi tarzındaki bina, zarif süslemeleriyle dikkat çekiyor.
8. Plaza Mayor
Rönesans tarzındaki ana meydan, 1619’dan beri şehrin en önemli buluşma noktalarından biri.
9. Frontón Beti Jai
Madrid’de gizli bir hazine olan 19.yüzyıl Pelota sahası, demir çerçeveli mimarisiyle dikkat çekiyor.
10. Atocha Tropikal Bahçesi
Madrid’in ana tren istasyonunun içinde bulunan egzotik bir bahçe.
11. Museo Sorolla
Ünlü ressam Joaquín Sorolla’nın evi olan bu 20.yüzyıl yapısı, zarif bahçesi ile öne çıkıyor.
12. CaixaForum
Herzog & de Meuron tarafından tasarlanan bu çelik yapı, etkileyici bir dikey bahçeye sahip.
13. Sala Equis
Eski bir 1920’ler yetişkin sineması, günümüzde popüler bir kültür ve etkinlik alanı.
14. La Serrería Belga
Eski bir fabrikanın modern bir kültürel merkeze dönüşümü.
15. Madrid Río
Eski bir otoyolun modern bir kentsel parka dönüştürülmesiyle oluşan yeşil alan.
Bonus: 🏗️ Modern & Brutalist
16. Torres Blancas
Francisco Javier Sáenz de Oiza’nın tasarladığı, Brütalist ve Organik mimariyi birleştiren silindirik kuleler (1969).
17. İspanya Kültürel Miras Enstitüsü
Fernando Higueras’ın tasarladığı, “Dikenli Taç” olarak da bilinen çember biçimli Brütalist yapı.
18. Edificio Princesa
Geometrik balkonları ve cephesiyle modernist bir konut binası.