Roma, tarihin derinliklerine açılan bir kapı, her köşesinde sanat, kültür ve lezzet barındıran eşsiz bir destinasyon. İtalya‘nın başkenti olan bu büyüleyici şehir, antik kalıntılardan Rönesans şaheserlerine, dar sokaklardan geniş meydanlara kadar her adımda farklı bir hikaye anlatıyor. Kolezyum’da gladyatörlerin yankılanan çığlıklarını hissedip, Pantheon’un görkemli kubbesi altında tarihe tanıklık etmek mümkün. Ancak Roma sadece tarihiyle değil, mutfağıyla da büyülüyor. Taze makarnalar, kremamsı dondurmalar ve zengin aromalı kahvelerle dolu bu şehir, her damak zevkine hitap eden bir gastronomi cenneti.
Roma, gerçekten ilham dolu, doya doya İtalyan mutfağını keşfedebileceğiniz, hem modern hem geleneksel seçeneklere sahip bir şehir. Asla bitmesini istemeyeceğiniz bir rota diye özetleyebiliriz, işte bu rotada bizim en sevdiklerimiz:
En sevdiğimiz trattoria / restoranlar:
– Trattoria Pennestri
– SantoPalato
– Baccano
– Da Enzo
– Roscioli Salumeria
– Romané
Şef Restoranları:
– Barred Roma
– Moi Roma
– Retrobottega
Pizza:
– Pizzeria L’elementare
– Seu Pizza Illuminati
– Sbanco
– A Rota
– 180grammipizzeriaromana
– Bonci Pizzarium
Barlar:
– Drink Kong
– Ma Che Siete Venuti a Fa
Sokak lezzetleri:
– Trapizzino
– Suppli Roma
– Pastificio Guerra 1918
🥐 Fırınlar, kahvaltı mekanları & pastaneler:
– Marzapane
– Barnum Roma
– Forno Conti
– Le Levain
– Love – Specialty Croissants
– Antico Forno Roscioli
– Faro
– Regoli Pasticceria
– Biscottificio Artigiano Innocenti
– 🍦Gelato için en sevdiğimiz adres Otaleg! oldu. Çok övülen Giolitti ise bizim için bu rotanın hayal kırıklığı idi…
– Tiramisu için Two Sizes turistik ama fena olmayan bir adres, özellikle kreması lezzetli. Sadece tiramisu satan dükkanlar arasında en iyisi diyebiliriz.
– Brunch/kahvaltı için Marzapane yeni favorimiz burası eskiden akşam hizmet veren bir şef restoranıydı işletme sahipleri hala aynı ama artık gündüz kahvaltı ve fırın servisleri var, kahvaltı ve iyi kahve için Barnum Roma da iyi bir seçenek.
– 🍀 Green Bistro konseptine sahip Aromaticus da not edilmesi gereken mekanlardan.
🍻 Kraft bira için Pizzeria L’elementare ve Ma Che Siete Venuti a Fa sevdiğimiz iki mekan.
🍸 Kokteyl için ise 50Best’e göre dünyanın en iyi barlarından (#33) bir olarak gösterilen Drink Kong Bar, rezervasyon şart.
Roma’da kesinlikle yapılması gereken 10 şey:
– Kolezyum ve Roman Forum ziyareti
– St. Peters Bazilikası ve Vatican Müzeleri keşfi
– Şehrin en eski bazilikalarından biri olan Basilica Papale di Santa Maria Maggiore ziyareti
– G. Sciarra & Trevi çeşmesini ziyaret etmek
– İspanyol merdivenlerinde keyif yapmak
– Villa Borghese bahçeleri ve müze ziyareti
– Şehrin enteresan mahallelerinden Ostiense’yi yürüyerek keşfetmek
– Kalabalıktan uzakta Centrale Montemartini müzesini ziyaret etmek
– Marcello Tiyatrosu & St. Ignazio Loyola’yı ziyaret etmek
– Büyüleyici bir kubbeye sahip olan Pantheon’u görmek
Roma, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle dolu bir şehir olarak her yıl milyonlarca turisti ağırlıyor. Şehrin her köşesinde, geçmişin izlerini taşıyan muazzam yapılar ve sanat eserleri bulunuyor. İşte Roma’nın en önemli gezilecek yerleri:
Colosseum, Roma’nın simgelerinden biri olarak, antik dönemdeki en büyük amfitiyatro olma özelliğini taşıyor. Bu görkemli yapının bulunduğu alanda öncelikle İmparator Neron’un gösterişli sarayı yer alıyordu. İmparatorun ölümünden sonra saray yıkıldı ve Vespasian tarafından halkın eğlenceli etkinliklere katılabileceği Kolezyum inşa edildi. Bugün, bu tarihi yapının büyüleyici mimarisi ve etkileyici boyutları, ziyaretçileri kendisine hayran bırakıyor.
Vatikan, dünyanın en küçük devleti olmasına rağmen, hem Roma’da hem de Hristiyan dünyasında büyük bir öneme sahip. St. Peter Bazilikası, daha önce Caligula’nın Circus’unun bulunduğu yere inşa edilmiştir. Bu tarihi yapının ortasında yer alan Antik Mısır’dan getirilen obelisk, Circus döneminin tek kalıntısıdır. 17. yüzyıldan kalma bazilika, ziyaretçilere ücretsiz olarak açıktır ve barok mimarisiyle hayranlık uyandırmaktadır.
Pantheon, Roma’nın en iyi korunmuş antik yapılarından bir diğeridir. İlk olarak bir tapınak olarak inşa edilen bu yapı, 7. yüzyıldan beri bir kilise olarak kullanılmaktadır. Mükemmel kubbesi ve etkileyici mimarisi, Pantheon’u Roma’nın en çok ziyaret edilen yerlerinden biri haline getiriyor.
Fontana di Trevi, 18. yüzyıldan beri şehrin en büyük Barok çeşmesi olarak bilinir. Adını Latince “üç yolun kesişimi” anlamına gelen trivium kelimesinden alır. Ziyaretçiler, çeşmeye madeni paralarını atarak dilek tutmayı gelenek haline getirmiştir.
Altare della Patria, birleşik İtalya’nın ilk kralı Victor Emmanuel için inşa edilen büyük bir anıttır. 1935 yılında tamamlanan bu görkemli yapı, mimar Giuseppe Sacconi tarafından tasarlanmıştır ve Anadolu’dan Berlin’e götürülen Pergamon Zeus Sunağı’ndan ilham alınarak yapılmıştır. Roma’nın merkezinde yer alan bu yapıyı görmeden geçmek mümkün değil.
Castel Sant’Angelo, Tiber Nehri kıyısında yer alan etkileyici bir yapıdır. Aslen İmparator Hadrian’ın mozolesi olarak inşa edilmiştir. Daha sonra papalık tarafından bir kale olarak kullanılmış, günümüzde ise bir müze olarak hizmet vermektedir. İçerideki sergiler, hem tarihi hem de sanatsal açıdan zengin bir deneyim sunuyor.
Roma’da gezilecek bu tarihi yapılar arasında zaman zaman kalabalık ile karşılaşmanız olasıdır; bu nedenle, önceden bilet almanız önerilir. Özellikle Museo Borghese’nin kapısından dönmek istemezsiniz; bu müze, zengin koleksiyonu ve muhteşem bahçeleriyle ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Roma’da daha sakin ve kalabalıktan uzak müzeler de mevcut. Galleria Corsini, Palazzo Barberini, Galleria Spada, Centrale Montemartini, Villa Giulia, Villa Farnesina ve Palazzo Altemps gibi mekanlar, sanatseverler için harika alternatifler sunuyor.
Güzel havalarda kesinlikle ziyaret edilmesi gereken bir yer olan Villa Borghese, yeşil alanları, heykelleri ve çeşitli binalarıyla huzurlu bir kaçış noktasıdır. İçerisinde bulunan Galleria Borghese, Villa Giulia ve Villa Medici gibi yapılar, zengin sanat koleksiyonlarıyla dikkat çekmektedir. Borghese’nin en ikonik noktalarından biri, önünde küçük bir göletin bulunduğu Tempio di Esculapio‘dur. 1700’lerin sonlarında inşa edilen bu tapınak, romantik atmosferiyle ziyaretçileri kendisine çekiyor.
Villa Borghese’nin Piazza del Popolo tarafından, Roma’nın panoramik manzarasını görebileceğiniz etkileyici bir nokta da bulunmaktadır.
Eğer Museo e Galleria Borghese’yi ziyaret etmeyi düşünüyorsanız, önceden rezervasyon yaptırmayı unutmayın; bu, özellikle yoğun dönemlerde oldukça önemli.
Hidden Gems:
Konaklama:
Son ziyaretimizde biz Villa Borghese yakınlarında bulunan Numa‘da konakladık. Villa Borghese ve pek çok yere yürüme mesafesi bir lokasyondaki apartmanda konaklamak bizim için çok konforluydu. Sizler için de %15’lik bir indirim kodu ayarladık. Numa ile Avrupa’nın pek çok şehrinde yapacağınız konaklamalarda KISNISNUMA15 kodundan yararlanabilirsiniz. Bağlantıyı buraya bırakıyoruz.
Mahalleler:
Roma’da gezilecek birçok mahalle var. Trastevere, dar sokakları ve canlı atmosferiyle özellikle akşam saatlerinde popülerdir. Burada birçok restoran ve bar bulabilirsiniz.
Monti, Roma’nın bohem bölgesi olarak bilinir. Sanat galerileri, vintage dükkanlar ve şirin kafelerle dolu bu mahallede dolaşmak oldukça keyifli.
Testaccio, otantik Roma mutfağının tadına varabileceğiniz yerlerden biridir. Yerel pazarlar ve trattoria’lar ile dolu bu bölge, gastronomi meraklıları için ideal.
Campo de’ Fiori, sabahları pazar yeri olarak kurulan bu alan, akşam saatlerinde canlı bir sosyal hayat sunmaktadır. Çeşitli restoran ve barlar burada mevcuttur.
Son olarak, Pigneto, alternatif kültürü ve genç atmosferiyle dikkat çekmektedir. Burada birçok kafe, bar ve sanat galerisi bulabilirsiniz.
Roma’da gezilecek yerlerin yanı sıra, bu mahallelerde dolaşmak, şehrin ruhunu daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır. Unutmayın, kalabalık ile karşılaşmamak için biletlerinizi önceden almak akıllıca olacaktır.
Roma, lezzet dolu sokakları ve zengin mutfağı ile gezginleri büyüleyen bir şehir. Şehirdeki en sevdiğimiz mekanlardan biri, Testaccio mahallesinde yer alan Trattoria Pennestri. Burada yerel malzemelerle hazırlanan otantik İtalyan yemekleri ve ev yapımı makarnalar deneyimleyebilirsiniz. Michelin rehberinde BibGourmand ödülü almış. Sonuna kadar hak ediyor. Çikolatalı mus ve gnocchi favorilerimiz.
San Giovanni’de bulunan SantoPalato, modern dokunuşlarla klasik İtalyan yemeklerini sunan bir mekan. Günlük menüsü ile dikkat çeken bu yer, zamanında popüler olan yemekleri yeniden yorumlayarak misafirlerine sunuyor. Burası Roma’nın turistik merkezinin biraz dışında ancak lokallerin favorisi olarak biliniyor. Özellikle kabak dolgulu taze makarnalarını lezzetli bulduk. Kızarmış pannetone ekmeği ile servis ettikleri ciğer de çok lezzetliydi. Carbonara ve yerfıstığı soslu polpette mekanın iki popüler yemeği. Bizce bu yemekler biraz ağırdı ancak SantoPalato genel anlamda mutlu ayrıldığımız bir mekan oldu.
Via Veneto’da bulunan Baccano, zarif atmosferiyle hem restoran hem de bar olarak hizmet veriyor. İtalyan mutfağının geleneksel lezzetlerini sunan bu mekan, keyifli bir akşam yemeği için harika bir seçenek. Biz sakin bir hafta içi gününde öğlen saatlerinde ziyaret ettik. Başlangıç için söylediğimiz kızarmış enginar ve Cacio e pepe çok lezzetliydi. Merkezi bir konumda olsa da iyi lezzetler sunan bir mekan.
Trastevere’nin kalbinde yer alan ve turistik bir makn olan Da Enzo, otantik Roma yemekleri sunan bir trattoria. Cacio e pepe ve carbonara gibi yerel lezzetleri mutlaka denemelisiniz. Trastevere’deki bir diğer popüler mekan ise Tonnarello Roma. Geniş açık alanı ve samimi atmosferiyle taze makarnalar ve pizzalar sunuyor. Da Enzo’ya alternatif olarak Tonnarello’yu tercih edebilirsiniz ama Tonnarello’nun çok da hayranı değiliz ama seveni çok.
Campo de’ Fiori’de bulunan Roscioli Salumeria, şarküteri ve restoran konseptini bir araya getiriyor. Burada, İtalya’nın en iyi peynir ve şarküteri ürünlerini deneyimleyebilirsiniz. Centro Storico’da bulunan Romané, geleneksel Roma mutfağının en iyi örneklerini sunarak samimi bir atmosferde misafirlerini ağırlıyor.
Şef restoranları arasında Pigneto’da yer alan Barred Roma, yaratıcı ve yenilikçi yemekleriyle dikkat çekiyor. Mevsimlik malzemelerle hazırlanan menüsüyle her ziyaretinizde yeni tatlar keşfedebilirsiniz. Bu restoranda hafta sonu brunch servisi de oluyor. Retrobottega ise şeflerin doğrudan açık mutfakta deneysel tabaklar çıkardığı, yüksek kaliteli malzemelerle hazırlanan yenilikçi yemekleri sunuyor. Sabotage adı verdikleri tadım menüsü 75 euro karşılığında menüde olmayan sürpriz paylaşımlık tabaklardan oluşuyor. Bir diğer şef resotanı da şehrin kuzeyinde bulunan Moi Ristorante. Burası Michelin rehberindeki BibGourmand seçkisindeki ufak ama şık bir restoran. Burada özellikle bergamot ve gorgonzolalı risottoyu sevdik. Başlangıç olarak söylediğimiz pırasalı mor patates de lezzetliydi.
Pizza tutkunları için Trastevere’deki Pizzeria L’elementare ve 50Top Pizza’ya göre İtalya’nın en iyi 5 pizzacısından biri olan Seu Pizza Illuminati mükemmel iki seçenek. Taş fırında pişirilenve yenilikçi malzeme kombinasyonlarıyla bu mekanlar, Roma’nın en sevilen pizzacıları arasında yer alıyor. Sbanco, modern pizzalarıyla dikkat çekerken, A Rota, 180grammipizzeriaromana ve Bonci Pizzarium ise Roma usulü dilim pizzalarıyla öne çıkıyor ve her dilimi bir lezzet deneyimi sunuyor.
Roma’nın bar kültürü de oldukça canlı. 50 Best ödüllü Drink Kong, özgün kokteyl seçenekleri sunan modern bir bar olarak dikkat çekiyor.
Sokak lezzetleri arayanlar için Testaccio’daki Trapizzino, içi dolgulu ekmekleriyle ünlü bir mekan. Trastevere’de Suppli Roma, kızarmış pirinç toplarıyla harika bir atıştırmalık sunuyor bizim çok sevdiğimiz bir yiyecek değil ama eğer kızarmış ürünleri seviyorsanız şehrin pek çok yerinde suppli bulabilirsiniz.. İspanyol Merdivenlerine doğru gittiğinizde Pastificio Guerra 1918, taze makarna satan ufak bir dükkan olarak hizmet veriyor, buradan al-götür şeklinde uygun fiyata alabileceğiniz makarna kaseleri hızlı bir öğle yemeği için ideal.
Roma’nın fırınları, kahvaltı mekanları ve pastaneleri de keşfedilmeyi bekliyor. Marzapane, Barnum Roma, Forno Conti, Le Levain, Love – Specialty Croissants, Antico Forno Roscioli, Faro, Regoli Pasticceria ve Biscottificio Artigiano Innocenti gibi mekanlar, taze ve lezzetli seçenekler sunarak gününüzü tatlandırmak için harika duraklar.
Roma, sunduğu çeşitli lezzetlerle her damak zevkine hitap ediyor. Bu mekanlar, şehrin gastronomik kültürünü deneyimlemek için mükemmel bir başlangıç noktası.
Trastevere’den devam ediyoruz, şehrin sevilen pizzacılarının izini sürerken karşımıza çıkan mekanlardan biri: Pizzeria L’elementare
🇮🇹 Roma’nın & Lazio bölgesinin en iyi 10 pizza mekanından biri olarak gösteriliyor.
📍L’elementare’yi Napoli doğumlu ünlü yemek yazarı Luciana Squadrilli sayesinde keşfettik. Mirko Rizzo ve Federico Feliziani’nin kurduğu bu mekan kraft bira, kızarmış atıştırmalıklar ve Roma stili pizzayı buluşturuyor.
🥫 İnce ve çıtır çıtır bir Roma pizzası tatmak isterseniz burası doğru bir adres. Aynı zamanda nitelikli & yenilikçi bir yaklaşımla farklı butik biraları da burada tadabilirsiniz.
🍕 Menülerindeki klasikler her zaman bulunurken, mevsime göre sezonsal çeşitler menüye ekleniyor. Yaklaşık 20 çeşit pizza bulunuyor, klasikler 6-12€ arasında değişirken, spesiyaller 12-14€ arasında.
🥫 Pizzalardan Datte Foco’yu sevdik. Nduja ile infüze edilmiş domates sosu ve baharatlı “ventricina” salami bu pizzanın öne çıkan lezzetleri. Menüde pizza için uyumlu bir bira eşleşmesine de yer verilmesini çok sevdik.
🍢 Menüde kızarmış atıştırmalıklar da deneyebilirsiniz. Atıştırmalıklar arasında Roma mutfağına özgü Supplì çeşitleri var. Fransızca sürpriz kelimesinden türetilerek isimlendirilen bu yiyecek, genellikle domatesli bir top pirincin farklı dolgularla bir araya gelmesinden oluşuyor.
🍨 Tatlıların arasından da bir klasik Tiramisu ve Jewish inspired Torta Ebraica ise müdavimlerin favorileri.
Roscioli, uzun bir süredir bir aile ismi olmanın dışında İtalya’nın ve Roma’nın birçok mutfak yönünü kapsayan önemli bir mekan.
🇮🇹 Bir mekan dediğimize bakmayın Roscioli, Roma’nın en güzel sokaklarından birinde birbirinden farklı konseptlerdeki mekanlarıyla hizmet veriyor.
🍷 Ristorante, Salumeria, Antico Forno, Caffè Pasticceria, Rimessa ve hatta bir Şarap Kulübü var sahip oldukları lezzet mekanları arasında.
⛪️ Tüm hikaye ilk olarak fırınlarında, yani Via dei Chiavari üzerinde bulunan Antico Forno’da başlıyor. 1800lü yıllardan beri varlığını sürdüren bu fırın, zamanında uygun fiyatlara ekmek satılacak bir fırın için Vatikan’dan papalık fermanı ile kuruluyor.
🥪 Günümüzde yine ailenin bir parçası olan iki kardeş tarafından işletiliyor. Antico Forno’da sabahları erken saatlerde mesai başlıyor. Tezgah sandviçler, taze ekmekler, kurabiyeler, Roma stili kesme pizzalar ile dolu oluyor.
🛒 Aynı sokağın hemen sonunda bulunan Salumeria Con Cucina ise Roscioli’nin ‘delicatessen’ temalı restoranı ve marketi.
🥩 Salumeria ise 20 yıldır hizmet veriyor. Yoğun bir araştırmayla buldukları esjitilmiş peynirlere, et ürünlerine, küçük yerli üreticilerden seçimlere yer veriyorlar. Aynı zamanda klasik İtalyan lezzetlerini hazırlamak için kitler de satılıyor.
🫒 Biz meze & şarküteri dükkanı konseptini çok sevdik. Burada barda ya da ürünlerin durduğu tezgahın hemen önünde bulunan masalarda oturarak keyif yapabilirsiniz. Menüsünde antipastiler, ev yapımı makarnalar, atıştırmalıklar, kokteyller bulunuyor.
🥐 Bu dükkanın az ilerisinde ise Caffè Pasticceria bulunuyor. Burası ise günlük çıkan fırın ürünlerini ve kahvaltılıkları kahve eşliğinde tüketebileceğiniz bir mekan. En ünlü lezzetleri İtalyanların çok sevdiği ‘maritozzo’
📍 Roma seyahatinizi planlarken rotanıza Roscioli işletmelerini eklemeyi unutmayın. ‘Salumeria con cucina’ için ise kesinlikle önceden rezervasyon yapın. Online olarak yapılabiliyor.
Roma seyahatimizin etkileyici duraklarından biri: Roma’da Michelin rehberinde Bib Gourmand listesine giren 10 başarılı restorandan birisi burası.
Tipik bir trattoria. Sıcak & sade atmosferiyle rahat bir yemek için iyi bir seçim. İçeri girer girmez raflara dizilmiş şaraplar, aydınlatması ve dekorasyonu ile sizi etkiliyor.
Öğle servisi için açılır açılmaz kapısında bulduk kendimizi. Hemen arkamızdan gelen şehrin yerlileri ve turistlerle tüm masalar kısa sürede doldu. Hizmetin yoğunluğa rağmen hep güler yüzlü ve iyi bir seviyede olması bizi ayrıca mutlu etti.
Burası Arjantin asıllı Valerie Payero ve Italo-Danish Tommaso Pennestri tarafından işletiliyor. Çağdaş teknikleri, geleneksel Roma mutfağı ile bir araya getiriyorlar. Tamamen mevsimsel menüsünde, şefin çağdaş dokunuşları da açıkça hissediliyor.
Menü üç bölümden oluşuyor. Aralarında sakatatlarla hazırladıkları imza ürünlerinin olduğu başlangıçlar, Primi (çoğunlukla taze makarnalar) ve Secondi (et ağırlıklı ana yemekler).
Biz başlangıçlardan fırınlanmış balkabağı ve bir çeşit ‘Bruschetta’ olan taze mantar ve pecorino peyniri ile hazırladıkları tabakları denedik.
Makarnalardan kestaneli gnocchi, ana yemeklerden ise ‘Bollito’ adı verdikleri domates sosunda sunulan köfte tabağını tattık. Menü dışından geleneksel makarna tabaklarını da hazırlıyorlar, mutfağa sorup Cacio e pepe gibi klasik lezzetleri tercih edebilirsiniz.
Menüde yazmayan günlük çıkan tabaklar da oluyor. Şaraplar ve günlük lezzetler için Pennestri ekibi detaylı şekilde yardımcı oluyor.
Tatlılar arasından çikolatalı mus ve panna cottalarını denedik. Çikolatalı mus, alıştıklarımızın dışında çıtır çıtır krakerlerin arasında sunuluyor, zeytinyağı, deniz tuzu ve biberiye ile lezzetlendirilmiş. Çok başarılıydı.
Lattecotto di capra ise klasik bir İtalyan tatlısı olan panna cotta’nın keçi sütü ile hazırlanmış, daha hafif bir versiyonu. Onu da sevdik.
Başlangıçlar 9-11€, Primi / Secondi 12-19€. Alkol ile beraber kişi başı 50€ gibi düşünülebilir.
Trattoria Pennestri, Roma seyahatimizin açık ara en etkileyici yemek deneyimi oldu.
Burası bizim Roma’da genelde ilk durağımız olan ve ünü pek de sır olmayan bir Trattoria: Da Enzo al 29.
📍 Da Enzo, Roma’nın en keyifli sokaklarına ev sahipliği yapan, Tiber Nehri kenarındaki Travestere’nin tam merkezinde.
👨🏻🍳 Enzo’nun kim olduğunu sorarsanız da size restoranın duvarında asılı olan bir portreyi gösteriyorlar. Enzo, bu restoranın eski bir sahibi, 80’lerin sonunda vefat etse de sevgiyle hatırlanıyor. Bu Roma mutfağı sunan taverna on yıllardır onun anısına aynı şekilde korunuyor.
👨🏻🌾 Burada farm-to-table felsefesi uygulanıyor, o nedenle malzemelerin özenle seçilmiş ve işlenmiş olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Roma mutfağından farklı seçenekler bulabileceğiniz geniş bir menüleri mevcut. Aynı zamanda günlük olarak değişen lezzetler de kara tahtaya yazılıyor, aralarından sezonluk seçimler yapabiliyorsunuz.
🍝 Biz ilk durağımız olduğu için klasik lezzetlerden giderek, Cacio E Pepe, Carbonara, Burrata, kabak çiçeği kızartması ve enginar kızartması sipariş ettik.
🍅 Pasta all Amatriciana da bu ikonik restoranın en sevilen yemeklerinden biri.
🍨 Kapanış ise başka bir klasik ile yapıldı: Espresso & Da Enzo Tiramisu.
⏰ Pazar hariç her gün çalışıyorlar. 12.00-19.00 arasında açıklar. Rezervasyonsuz gidiliyor, bu nedenle sıra beklemeniz olası. Erken ve hafta içi gitmek daha mantıklı.
💸 İki kişilik doyurucu bir yemek için ortalama hesap 60-75€ aralığında olacaktır.
🫄🏻Roma seyahatiniz Trastevere sokaklarını keşfetmeden tamamlanmayacaktır ama kesinlikle Enzo’da bir yemek için midenizde yer ayırın.
Roma denince akla gelen yerlerin başında Baroque tarzdaki ikonik ‘Spanish Steps’ geliyor. Biz rotamızı bu İspanyol Merdivenlerinin çok yakınındaki, otantik bir makarnacıya çevirdik.
Burası Pastificio Guerra! 100 yılı devirmiş, aynı ailenin üçüncü kuşağı tarafından işletilen dükkanda makarna satılıyor. Ziyaret sebebimiz sadece paketli olanlardan almak değil. Burada her gün 2 farklı çeşit makarna hazırlanıyor.
Ayakta hızlıca yiyip karnınızı doyurabiliyorsunuz. Keyifli ve hızlı bir sokak lezzeti diyebiliriz.
Porsiyonu hiç de az değil, tok gelmeyin. 1 porsiyon 4.5€
Zaman zaman önünde uzun kuyruklar görülebiliyor. Saat 13.00-21.00 arası açık.
Başka dükkanların önlerinde ya da İspanyol merdivenlerinde oturarak yenmemesi için uyarılar var, ancak pek umursandığını söyleyemeyiz.
Peki İspanyol Merdivenlerinde oturup yemek yemek neden sakıncalı? Çünkü 2019’yılında getirilen yeni bir düzenleme ile yasaklanmış ve 250€ gibi yüksek bir cezası var.
17.yüzyıldan kalma bu tarihi basamakların tamamının bakımı oldukça masraflı, devlet de yıpranma hızını yavaşlatmak ve biraz olsun korumak için böyle bir çözüm bulmuş.
Çevresinde önemli tarihi yapılar mevcut. İspanya elçiliklerine ev sahipliği yapan Palazzo di Spagna, Piazza di Spagna & Trinità dei Monti Kilisesi görülebilir.
Deneyip bir diğer taze makarna durağı ise Tonnarello:
Tonnarello, şehrin en popüler yerlerinden biri, tüm sokağı kaplayan masalarına rağmen çoğunlukla dolu oluyor. Sokağın bir ucunda bekleyen uzun bir sıra görmek şaşırtıcı değil.
Roma mutfağı klasiklerini bulabileceğiniz geniş bir menüsü var. Atıştırmalıklar, pizzalar & makarnalar. Tavaların içinde servis ettikleri makarnalar menünün en sevilenleri. Cacio e Pepe, Carbonarq, Amatriciana denemek için buraya gelebilirsiniz. Yemekler 9-15€ aralığında değişiyor. Beraberinde keyifle tüketebileceğiniz ev şarapları da var.
Trastevere sokakları bizi Roma seyahatimizde en çok etkileyen mahallelerden biri oldu. Tabi ki bunda her sokağında lezzet durakları olmasının etkisi büyük. Trastevere ismi kenti ikiye ayıran Tiber nehrinden geliyor. Latince “beyond the Tiber” anlamına geliyor.
Botanik bahçeleri, Villa Farnesina & Palazzo Corsini Trastevere’de ziyaret edilecek başlıca yerler.
Trastevere gece de çok hareketli. Ma Che Siete Venuti A Fà’da bira için buluşabilir, Pizzeria L’elementare’de pizza + kraft bira keyfi yapabilirsiniz.
Roma’da nitelikli, yenilikçi & artizan fırın ürünleri bulabileceğiniz bir diğer mekan da Forno Conti & Co. #fornocontico#kişnişvsroma #kişnişvesaire
Bu fırında çıkan ekmekler, pizzalar ve pastane ürünleri, lokal değirmenlerde öğütülmüş organik unlar, ekşi maya ile hazırlanıp, taş fırınlarda pişiriliyor.
Ürünler günlük olarak çıkıyor, menüleri sık sık değişiyor. Kurucularından Sergio, her gün rafları taze ekmeklerle dolduruyor.
Tezgahta ise kruvasanlar, cheesecake’ler, sandviçler, pizzalar ve Romalıların klasiği olan maritozzi oluyor.
Mekan oldukça sade ve rahat bir yer. Oturup bir şeyler atıştırmak isterseniz Brunch menülerinde bulunan tostları da deneyebilirsiniz.
Biz pizzalarından, focaccia ekmeği ile hazırladıkları sandviçlerden ve cheesecake’lerini denedik. Sandviç ve pizza çok lezzetliydi.
Paniniler 7€, kruvasan 2€, diğer pastane ürünleri 3-4€, Brunch menüsündeki tabaklar 8-12€ civarlarında. Espresso bazlı kahveler de 2-4€ arasında değişiyor.
Eğer Basilica di San Giovanni in Laterano’yu ziyaret etmeyi düşünüyorsanız bu fırın yol üstünde keyifli bir durak olacaktır.
Bu bölgede bulunan pastanelerden Regoli Pasticceria, restoranlardan Rocco Ristorante, barlardan Drink Kong uğramak isteyebileceğiniz diğer duraklar.
Her yıl milyonlarca turist tarafından ziyaret edilen Roma, 20’den fazla mahalleye sahip bir metropol. Yerlilerin çoğu antik surların dışında kalan mahallelerde yaşıyor. Şehrin arnavut kaldırımlı mahallelerinin ötesinde ise keşfedilmeye değer bolca dinamik var.
Her seyahatimizde şehrin turistik odaklarının dışına çıkmaya, yerlilerin çoğunlukta olduğu en az bir mahalleyi keşfetmeye çalışıyoruz. Roma’da keşfettiğimiz mahalle de Ostiense!
Şehrin güneyinde, Testaccio’dan sonra gelen bu mahalle, bir zamanlar Roma’nın endüstriyel merkezlerinden biriydi.
Günümüzde bölgede gastronomi girişimleri ve yaratıcı sektörler ile beraber bir hareketlilik başlamış. Grafitiler ile kaplanmış cephelerin arasından yürürken kendinizi etkileyici bir trattoria’da ya da yeni nesil bir fırında bulmanız çok mümkün.
Bu mahalleyi keşfetmenin en güzel yollarından biri: Metro hattının, antik piramidin bulunduğu çıkışından başlayarak yürümek.
Mahallenin sokak sanatlarıyla canlanan kaldırımlarında yürürken İstanbul’dan da tanıdığımız endüstriyel bir yapı dikkatinizi çekiyor: Gazhaneler.
Roma’nın 1900’lerin başlarından kalma bu ikonik yapılar da endüstriyel miras olarak görülerek dönüştürülmüş.
Bu gazhaneler, kültürel etkinliklere, sokak lezzetlerine, müzik performanslarına ve sanat buluşmalarına ev sahipliği yapıyor.
Sanat okullarının da bulunduğu bu bölgede uğrayabileceğiniz yerlerin başında fotoğrafçılar için bir kültür merkezi olan Officine Fotografiche ve Roma’nın en alışılmadık müzelerinden biri olan Centrale Montemartini geliyor. Centrale Montemartini, şehrin ilk termik santralinden dönüştürülen bir müze. Bu mahallede iyi yemek adına da önemli duraklar var. Mevsimlik yemekler ve enfes fırın ürünleri sunan @marigold_roma – Roma mutfağını yaratıcı dokunuşlarla bizimle tanıştıran @trattoriapennestri – Lezzetli pastacılık ürünleri bulabileceğiniz @cafemerenda_roma – Ya da pizza-severler için @pizzeriaostienseuğramaya değer duraklar.
Eğer Roma seyahatinizde kalabalıktan ve turistlerden uzakta bir mahalle keşfetmek isterseniz Ostiense iyi bir seçenek.