Elkano: Dünya çapında bir balık restoranı

Elkano & Getaira 

İspanya‘nın başkenti Madrid’e geliş sebebimiz aslında buradan aracımızı alıp ülkenin kuzeyine, yani Bask Ülkesi’ne doğru bir gezi planlamaktı. Gezinin bir kısmını, Bask bölgesinin hemen güneyinde yer alan ve şarapçılığıyla ünlü La Rioja’da geçirmeyi düşünüyorduk. Ancak bulunduğumuz günlerde hava koşullarının keşif için elverişsiz olması ve çoğu yerin sezon nedeniyle kapalı olması sebebiyle Madrid’den doğrudan kuzey sahillerine geçtik.

İlk durağımız, şirin bir balıkçı kasabası olan Getaria. Burası, Bilbao ve San Sebastián’ın ortasında, San Sebastián’a yaklaşık 30 dakika mesafede küçük bir yerleşim. San Nicolás Yarımadası’nın etrafında kurulu bu kasaba, denizcilik geleneği, dünyaca ünlü İspanyol tasarımcı Balenciaga’nın doğum yeri olması, yerel Txakoli şarabı ve imza yemeği rodaballo a la parrilla, yani ızgara kalkan balığı ile tanınıyor.

Bu özel deneyim için aylar öncesinden rezervasyon yaptırdığımız Elkano’yu tercih ettik. Burası, dünyanın en iyi restoranları arasında gösteriliyor ve bir Michelin yıldızına sahip. The 50 Best 2024 listesine göre dünyada 28. sırada yer alıyor. Restoranda hem tadım menüsü (195 Euro) hem de à la carte menü sunuluyor. Menüyü buradan inceleyebilirsiniz.

Restoranın hikâyesi, Pedro Arregui’nin annesinin bakkalını bir bara dönüştürmesiyle başlıyor. Küçük bir sokak kenarı ızgarasında başlayan bu serüven, bir gün bir balıkçının ona devasa bir kalkan balığı getirmesi ve onun da bu balığı bütün olarak pişirmesiyle yeni bir döneme giriyor. Bu olay, zamanla Elkano’nun deniz ürünleri alanında yeni standartlar belirleyen bir işletmeye dönüşmesine öncülük ediyor.

Günümüzde Elkano, Getaria’da doğan Aitor Arregui tarafından işletiliyor. Aitor’un çocukluğu, bu küçük kasabada, mutfakta annesiyle ve ızgaranın başında babasıyla geçmiş. Profesyonel futbol kariyerinde 10 yıl geçirdikten sonra, 2002’de Elkano’ya dönerek babasıyla birlikte çalışmaya başlamış. 2014 yılında, babası Pedro’nun ilk Michelin yıldızını aldığı yıl vefat etmesinin ardından, aile mirasını devam ettirme kararı almış.

Biskay Körfezi’ne karşı keyifli ve huzur veren bir manzaraya sahip olan bu restoranda, servis ekibinin başında bizzat Aitor Arregui bulunuyor. Tüm masalardan siparişleri alıyor, misafirleriyle tek tek ilgileniyor ve deneyimin kusursuz olması için büyük bir özen gösteriyor. Restoranda, körfezden gelen malzemelerin işlendiği mutfakta tazelik, çeşitlilik ve ustalıkla uygulanan pişirme teknikleri ön plana çıkıyor.

Yediklerimizin lezzeti bir yana, bizi en çok etkileyen detaylardan biri, tüm çalışanların malzemeye ve servis edilen tabakların her ayrıntısına hâkim olmalarıydı. Sadece Aitor değil, tüm ekip balıkları öylesine iyi tanıyor ki Karadeniz ve Biskay Körfezi’nin kalkan balığı üzerindeki fizyolojik etkilerini ve balığın bu farklı sulara nasıl adapte olduğunu bile konuşabiliyorsunuz. Özellikle ülkemizde restoran deneyimlerinde eksikliğini sıkça hissettiğimiz konulardan biri de bu: malzemeye ve mutfak kültürüne duyulan derin saygı. Bunun yanında, restoranın atmosferi oldukça rahat ve samimi, misafirler içtenlikle ağırlanıyor.

Elkano’daki deneyimimiz, çeşitli küçük ikramlarla başladı. Ardından balık çorbası, trüflü enginar, ‘kokotxas’ (balık çenesi) ve restoranın imza yemeği olan ızgara kalkan balığını denedik. Finali ise tatlı menüsündeki dondurmalarla yaptık; özellikle koyun sütüyle hazırlanan dondurma favorimiz oldu.

Elkano, kesinlikle tekrar ziyaret etmek isteyeceğimiz ve deniz ürünlerine ilgi duyan herkese gönül rahatlığıyla tavsiye edebileceğimiz bir restoran.

İspanya tavsiyelerimizi burada bulabilirsiniz.

İlginizi çekebilecek rehberler:

Arama